İntellectual İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntellectual İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Intellectual

İngilizce anlamı: having a highly developed intellect, possessing or showing great mental capacity and intelligence

İnsanlarda zeka ve entelektüel yeteneklerin gelişmiş olduğunu ifade eden “intellectual”, cümle içinde sıklıkla kullanılan bir kelime olup, özellikle akademik, bilimsel ve sanatsal alanlarda karşımıza çıkmaktadır.

Örnek cümleler:

  1. She is an intellectual who enjoys reading about philosophy and science. (O, felsefe ve bilim hakkında okumayı seven bir entelektüel.)
  2. The conference was attended by many intellectuals from all over the world. (Konferansa dünya genelinden birçok entelektüel katıldı.)
  3. The intellectual level of the students in this school is very high. (Bu okuldaki öğrencilerin entelektüel seviyesi çok yüksek.)
  4. He was known for his intellectual curiosity and his passion for learning. (O, entelektüel merakı ve öğrenmeye olan tutkusuyla tanınıyordu.)
  5. The book is a challenging read for those who enjoy intellectual pursuits. (Kitap, entelektüel uğraşlardan hoşlananlar için zorlayıcı bir okuma.)
  6. He has an intellectual approach to problem-solving that sets him apart from his peers. (O, problem çözme konusunda akranlarından ayrılan bir entelektüel yaklaşımı benimser.)
  7. The intellectual debate was heated, with both sides presenting strong arguments. (Entelektüel tartışma hararetliydi ve her iki taraf da güçlü argümanlar sunuyordu.)
  8. The museum’s collection appeals to intellectuals and art lovers alike. (Müzenin koleksiyonu, entelektüelleri ve sanatseverleri aynı şekilde cezbeder.)
  9. The conference was an opportunity for intellectuals to share their research and ideas. (Konferans, entelektüellerin araştırmalarını ve fikirlerini paylaşma fırsatıydı.)
  10. His writings are highly regarded in intellectual circles. (Yazıları, entelektüel çevrelerde yüksek saygı görüyor.)
  11. The university has a reputation for attracting the best and brightest intellectuals. (Üniversite, en iyi ve en parlak entelektüelleri çekme konusunda bir üne sahip.)
  12. She is an intellectual powerhouse, with a vast knowledge of history and literature. (O, tarih ve edebiyat konusunda geniş bir bilgi birikimine sahip bir entelektüel güç merkezi.)
  13. The intellectual challenges of the job appealed to him. (İşin entelektüel zorlukları ona çekici geldi.)
  14. The magazine caters to intellectuals interested in politics and current events. (Dergi, siyaset ve güncel olaylara ilgi duyan entelektüelleri hedef alır.)
  15. His speeches were filled with intellectual insights and profound ideas. (Konuşmaları, entelektüel içgör
  1. The intellectual climate at the university encourages critical thinking and independent research. (Üniversitedeki entelektüel iklim, eleştirel düşünceyi ve bağımsız araştırmayı teşvik eder.)
  2. The author’s work is known for its intellectual depth and complexity. (Yazarın eseri, entelektüel derinlik ve karmaşıklığıyla tanınır.)
  3. The lecture was aimed at intellectuals with a background in philosophy and psychology. (Ders, felsefe ve psikoloji alanında bir geçmişi olan entelektüellere yöneliktir.)
  4. The intellectual elite of the country gathered to discuss the future of the economy. (Ülkenin entelektüel elitleri, ekonominin geleceği hakkında konuşmak için bir araya geldi.)
  5. The professor’s intellectual curiosity inspired her students to pursue their own academic interests. (Profesörün entelektüel merakı, öğrencilerinin kendi akademik ilgi alanlarını takip etmelerine ilham verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.