İnstance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnstance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

INSTANCE (Örnek, örnek olay)

Instance kelimesi bir şeyin örneğini veya bir olayın meydana geldiği durumu ifade etmek için kullanılır.

  1. The hurricane was a terrifying instance of the destructive power of nature. (Kasırga doğanın yıkıcı gücünün korkunç bir örneğiydi.)
  2. The teacher used an instance from history to explain the concept. (Öğretmen kavramı açıklamak için tarihten bir örnek kullandı.)
  3. He was fined for a previous instance of speeding. (O, önceki hız ihlali örneği için ceza aldı.)
  4. This instance of discrimination is unacceptable in our society. (Bu ayrımcılık örneği toplumumuzda kabul edilemez.)
  5. The experiment was repeated several times with similar instances of results. (Deney benzer sonuç örnekleri ile birkaç kez tekrarlandı.)
  6. The movie is an instance of great cinematography. (Film büyük sinematografinin bir örneğidir.)
  7. The court case became a famous instance of injustice. (Dava adaletsizliğin ünlü bir örneği haline geldi.)
  8. She always uses real-life instances to explain her points. (O, her zaman noktalarını açıklamak için gerçek hayattan örnekler kullanır.)
  9. This is just one instance of many similar incidents. (Bu sadece birçok benzer olaydan bir örnektir.)
  10. The company has several instances of successful mergers. (Şirketin başarılı birleşmelerin birkaç örneği var.)
  11. The project was delayed due to an instance of miscommunication. (Proje, yanlış anlaşılmanın bir örneği nedeniyle gecikti.)
  12. The athlete’s injury was a clear instance of overexertion. (Sporcu yaralanması aşırı çalışmanın açık bir örneğiydi.)
  13. The art museum has many instances of beautiful paintings. (Sanat müzesinde birçok güzel resim örneği var.)
  14. The singer’s performance was an instance of true talent. (Şarkıcının performansı gerçek yeteneğin bir örneğiydi.)
  15. The book contains many instances of historical inaccuracies. (Kitap tarihsel yanlışlıkların birçok örneğini içeriyor.)
  16. The police officer was reprimanded for an instance of misconduct. (Polis memuru hatalı davranışın bir örneği için kınandı.)
  17. The architect used several instances of modern design in the building. (Mimar, binada modern tasarımın birkaç örneğini kullandı.)
  18. This instance of plagiarism will not be tolerated in the university. (Bu, üniversitede hoşgörülmeyecek bir telif hakkı ihlali örneğidir.)
  19. The newspaper article gave an instance of the politician’s dishonesty. (Gazete makalesi siyasetçinin dürüstlüğünün bir örneğini verdi.)
  20. The project team encountered an instance of unforeseen

circumstances that delayed the completion date. (Proje ekibi tamamlanma tarihini geciktiren beklenmeyen durumların bir örneğiyle karşılaştı.)

(Herhangi bir hata varsa lütfen düzeltin)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.