İnscription İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Inscription (Kayıt, yazıt) İle İlgili Cümleler:
Anlamı: Inscription kelimesi, bir yüzey veya nesne üzerine yazılmış bir metni veya yazıtı ifade eder.
Örnek cümleler:
- The inscription on the tombstone was barely legible. (Mezar taşındaki yazıt okunması zordu.)
- The museum’s collection included a variety of inscriptions from ancient civilizations. (Müzenin koleksiyonu, antik medeniyetlerden çeşitli yazıtları içeriyordu.)
- The inscription on the plaque commemorated the town’s founding. (Plaket üzerindeki yazıt, kasabanın kuruluşunu anımsattı.)
- The monument bore an inscription honoring those who had fought and died in the war. (Anıt, savaşta savaşan ve ölenleri onurlandıran bir yazıt taşıyordu.)
- The inscription on the medal read “For Excellence in Science.” (Madalyonun üzerindeki yazıt “Bilimde Mükemmeliyet İçin” idi.)
- The inscription on the ring was in a language that he couldn’t understand. (Yüzüğün üzerindeki yazıt, anlayamadığı bir dildi.)
- The ancient temple was covered in inscriptions and carvings. (Antik tapınak yazıtlar ve oymalarla kaplıydı.)
- The stone tablet had an inscription in Latin. (Taş tablette Latince bir yazıt vardı.)
- The inscription on the trophy listed the names of the winners. (Kupanın üzerindeki yazıt kazananların adlarını listeledi.)
- The inscription on the statue’s base identified the artist who created it. (Heykelin tabanındaki yazıt, onu yaratan sanatçıyı belirtiyordu.)
- The inscription on the wedding ring was a message of love. (Düğün yüzüğündeki yazıt, bir aşk mesajıydı.)
- The cave walls were covered in inscriptions and drawings. (Mağara duvarları yazıtlar ve çizimlerle kaplıydı.)
- The inscription on the historic building indicated its year of construction. (Tarihi binanın üzerindeki yazıt, yapım yılını belirtiyordu.)
- The silver platter had an inscription dedicating it to the queen. (Gümüş tepsi, kraliçeye adanmış bir yazıt taşıyordu.)
- The inscription on the front of the building read “City Hall.” (Bina önündeki yazıt “Belediye Sarayı” yazıyordu.)
- The inscription on the necklace was a verse from a poem. (Kolyedeki yazıt, bir şiirin mısrasıydı.)
- The tomb was marked by a simple inscription on a stone slab. (Mezar taşı üzerindeki basit bir yazıtla mezar belirlenmişti.)
- The inscription on the bookplate identified the book’s owner. (Kitap pl
ate üzerindeki yazıt, kitabın sahibini belirtiyordu.)
19. The inscription on the monument was a tribute to the fallen soldiers. (Anıt üzerindeki yazıt, düşen askerlere bir saygı niteliğindeydi.)
- The ancient pottery had an intricate inscription around its rim. (Antik çanak çömlek, kenarında karmaşık bir yazıt taşıyordu.)
Türkçe karşılıkları:
- Yazıt
- Kitabe
- Metin
- İşaret
- Anma yazısı
- İsim yazısı
- Yer adı
- Anıt yazısı
- Şiir dizesi
- Arma yazısı
- Tarihçe yazısı
- Mezar yazısı
- Taş yazıtı
- İşaret yazısı
- Yazılı ifade
- Antlaşma yazısı
- Adlandırma yazısı
- Yönlendirme yazısı
- Slogan
- Anons yazısı
Hemen Yorum Yaz