İnfringe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnfringe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnfringe

İnfringe, bir yasa, kural veya hakka saygısızlık olarak tanımlanabilir. Bu kelime, genellikle bir hukuk terimi olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The company’s actions infringe on the intellectual property rights of the smaller competitor. (Şirketin eylemleri, daha küçük rakibin fikri mülkiyet haklarını ihlal ediyor.)
  2. It’s illegal to infringe on someone’s privacy without their consent. (Birinin izni olmadan gizliliğini ihlal etmek yasadışıdır.)
  3. The new regulations aim to prevent companies from infringing on their employees’ rights. (Yeni düzenlemeler, şirketlerin çalışanlarının haklarını ihlal etmesini engellemeyi amaçlamaktadır.)
  4. The artist sued the company for infringing on his copyright. (Sanatçı, telif hakkını ihlal ettiği için şirkete dava açtı.)
  5. The government must ensure that its actions do not infringe on citizens’ constitutional rights. (Hükümet, eylemlerinin vatandaşların anayasal haklarını ihlal etmediğinden emin olmalıdır.)
  6. The company was found guilty of infringing on environmental regulations. (Şirket, çevre düzenlemelerini ihlal etmekten suçlu bulundu.)
  7. The athlete was banned from competing for a year after infringing on doping regulations. (Sporcu, doping düzenlemelerini ihlal ettiği için bir yıl boyunca yarışmaktan men edildi.)
  8. The company’s new product may infringe on existing patents. (Şirketin yeni ürünü, mevcut patentleri ihlal edebilir.)
  9. The court ruled that the company had infringed on the plaintiff’s right to privacy. (Mahkeme, şirketin davacının gizlilik hakkını ihlal ettiği sonucuna vardı.)
  10. The law prohibits anyone from infringing on another person’s freedom of speech. (Kanun, birinin ifade özgürlüğünü ihlal etmesini yasaklar.)
  11. The company was fined for infringing on safety regulations. (Şirket, güvenlik düzenlemelerini ihlal ettiği için para cezasına çarptırıldı.)
  12. The government was accused of infringing on press freedom by censoring the news. (Hükümet, haberleri sansürleyerek basın özgürlüğünü ihlal etmekle suçlandı.)
  13. The software company was sued for infringing on a patent related to computer algorithms. (Yazılım şirketi, bilgisayar algoritmalarıyla ilgili bir patenti ihlal ettiği için dava edildi.)
  14. The company’s advertising campaign was criticized for infringing on cultural stereotypes. (Şirketin reklam kampanyası, kültürel klişeleri ihlal ettiği için eleştirildi.)
  15. The court found that the company had infringed on the plaintiff’s right to a fair trial. (Mahk

eme, şirketin davacının adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine hükmetti.)
16. The teacher warned the students not to infringe on each other’s personal space. (Öğretmen, öğrencilerin birbirlerinin kişisel alanını ihlal etmemeleri konusunda uyardı.)

  1. The government’s actions were criticized for infringing on religious freedom. (Hükümetin eylemleri, dini özgürlüğü ihlal ettiği için eleştirildi.)
  2. The company’s use of a competitor’s trademark was deemed to infringe on their intellectual property rights. (Şirketin rakibinin ticari markasını kullanması, fikri mülkiyet haklarını ihlal ettiği kabul edildi.)
  3. The student was disciplined for infringing on the school’s code of conduct. (Öğrenci, okulun davranış kurallarını ihlal ettiği için disipline edildi.)
  4. The court issued an injunction to prevent the company from infringing on the plaintiff’s patent. (Mahkeme, şirketin davacının patenti ihlal etmesini önlemek için bir emir çıkardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.