İnfluential İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
İnfluential
İnfluential, bir şeyin veya birinin başkaları üzerindeki etkisine atıfta bulunan bir sıfattır.
- She is an influential politician. (O, etkili bir politikacıdır.)
- The book was very influential in shaping public opinion. (Kitap, kamuoyunun şekillenmesinde çok etkili oldu.)
- His research has been highly influential in the field of medicine. (Araştırması, tıp alanında çok etkili oldu.)
- The influential businessman donated a large sum of money to charity. (Etkili iş adamı, hayır kurumuna büyük bir miktar para bağışladı.)
- Her influential speeches inspired many young people to pursue their dreams. (Etkili konuşmaları, birçok genç insanın hayallerini takip etmesine ilham verdi.)
- The influential leader led his country through many challenges. (Etkili lider, ülkesini birçok zorluğun üstesinden getirdi.)
- The influential artist’s work has been exhibited in galleries around the world. (Etkili sanatçının eserleri dünya çapındaki galerilerde sergilendi.)
- The influential scientist’s discoveries changed the way we think about the universe. (Etkili bilim adamının keşifleri, evren hakkındaki düşünce şeklimizi değiştirdi.)
- The influential coach led his team to victory in the championship game. (Etkili antrenör, takımını şampiyonluk maçında zaferle yönetti.)
- The influential journalist’s reporting exposed corruption at the highest levels of government. (Etkili gazetecinin haberciliği, hükümetin en üst düzeylerindeki yolsuzluğu ortaya çıkardı.)
- The influential musician’s music has inspired generations of artists. (Etkili müzisyenin müziği, sanatçıların nesillerini ilham verdi.)
- The influential philosopher’s ideas continue to shape the way we think about ethics and morality. (Etkili filozofun fikirleri, etik ve ahlak hakkında düşünme şeklimizi şekillendirmeye devam ediyor.)
- The influential teacher’s methods have helped many students succeed academically. (Etkili öğretmenin yöntemleri, birçok öğrencinin akademik olarak başarılı olmasına yardımcı oldu.)
- The influential activist’s advocacy led to important changes in social policy. (Etkili aktivistin savunuculuğu, sosyal politikada önemli değişikliklere yol açtı.)
- The influential entrepreneur’s innovations revolutionized the tech industry. (Etkili girişimcinin yenilikleri, teknoloji endüstrisini devrimleştirdi.)
- The influential actor’s performances have won numerous awards and critical acclaim. (Etkili aktörün performansları birçok ödül kazandı ve eleştirel övgü aldı.)
- The influential economist’s theories have had a profound impact on the way we understand markets and economies. (Etkili ekonomistin teorileri, piyasaları ve ekonom
- The influential fashion designer’s creations have set trends and influenced the industry for decades. (Etkili moda tasarımcısının eserleri, onlarca yıldır trendleri belirledi ve endüstrinin üzerinde etki bıraktı.)
- The influential historian’s research shed new light on a previously misunderstood era in history. (Etkili tarihçinin araştırmaları, önceden yanlış anlaşılan bir dönemi yeni bir ışık altında ele aldı.)
- The influential speaker’s words moved the audience to take action and make a difference in the world. (Etkili konuşmacının sözleri, izleyicileri harekete geçirerek dünyada fark yaratmalarına neden oldu.)
Hemen Yorum Yaz