İndissoluble Bond İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndissoluble Bond İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndissoluble Bond, çözülemez bağ veya ayrılamaz bağ anlamına gelir. Bu terim sıklıkla insan ilişkileri, evlilik, dostluk veya işbirliği gibi konularla ilişkilendirilir.

Örnek Cümleler:

  1. They formed an indissoluble bond during their time in the military. / Askerlikte geçirdikleri sürede, onlar arasında çözülemez bir bağ oluştu.
  2. The indissoluble bond between the two sisters was evident to everyone who knew them. / İki kız kardeş arasındaki ayrılmaz bağ, onları tanıyan herkes tarafından açıkça görülebiliyordu.
  3. Their shared experiences created an indissoluble bond between the two old friends. / Ortak yaşanmış deneyimler, iki eski arkadaş arasında çözülemez bir bağ oluşturdu.
  4. The indissoluble bond between the actor and his fans was unbreakable. / Aktör ile hayranları arasındaki çözülemez bağ kırılamazdı.
  5. The coach and his star player had an indissoluble bond that lasted long after their playing days were over. / Antrenör ve yıldız oyuncusu, oynama günleri bittikten sonra bile devam eden ayrılmaz bir bağa sahipti.
  6. The indissoluble bond between the business partners was key to their success. / İş ortakları arasındaki çözülemez bağ, başarılarının anahtarıydı.
  7. Their shared passion for music created an indissoluble bond between the two musicians. / Müziğe olan ortak tutkuları, iki müzisyen arasında çözülemez bir bağ yarattı.
  8. The indissoluble bond between the couple was tested when they faced a difficult challenge. / Çift arasındaki çözülemez bağ, zorlu bir sınavla karşı karşıya kaldığında test edildi.
  9. The indissoluble bond between the mother and her child was unbreakable. / Anne ile çocuk arasındaki ayrılmaz bağ kırılamazdı.
  10. The indissoluble bond between the team members was evident on the field. / Takım üyeleri arasındaki ayrılmaz bağ, sahada açıkça görülebiliyordu.
  11. The indissoluble bond between the two nations was strengthened by their mutual respect. / İki ülke arasındaki çözülemez bağ, karşılıklı saygılarıyla güçlendirildi.
  12. The indissoluble bond between the artist and his work was the driving force behind his creativity. / Sanatçı ile eseri arasındaki çözülemez bağ, yaratıcılığının arkasındaki itici güçtü.
  13. The indissoluble bond between the scientist and his research was unbreakable. / Bilim adamı ile araştırması arasındaki çözülemez

bağ, kırılamazdı.
14. The indissoluble bond between the siblings was strengthened by their shared childhood memories. / Kardeşler arasındaki çözülemez bağ, paylaşılan çocukluk anılarıyla güçlendirildi.

  1. The indissoluble bond between the teacher and his students was built on trust and respect. / Öğretmen ile öğrencileri arasındaki çözülemez bağ, güven ve saygı üzerine inşa edildi.
  2. The indissoluble bond between the couple was tested when they faced a long-distance relationship. / Çift arasındaki ayrılmaz bağ, uzun mesafeli bir ilişki ile karşı karşıya kaldıklarında test edildi.
  3. The indissoluble bond between the dog and his owner was evident in their loyal companionship. / Köpek ile sahibi arasındaki ayrılmaz bağ, sadık arkadaşlıklarında açıkça görülebiliyordu.
  4. The indissoluble bond between the teammates was strengthened by their shared goal of winning the championship. / Takım arkadaşları arasındaki çözülemez bağ, şampiyonluğu kazanma ortak hedefleriyle güçlendirildi.
  5. The indissoluble bond between the couple was built on their shared values and beliefs. / Çift arasındaki ayrılmaz bağ, paylaşılan değerler ve inançlar üzerine inşa edildi.
  6. The indissoluble bond between the parents and their children was unbreakable, even in the face of adversity. / Ebeveynler ile çocukları arasındaki çözülemez bağ, zorluklara rağmen kırılamazdı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.