İndisposed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
İndisposed Nedir?
İndisposed, genellikle hastalık, yorgunluk, zayıflık vb. nedenlerle iyi hissetmeme hali anlamına gelir.
Örnek cümleler:
- She was indisposed and couldn’t attend the meeting. (O, rahatsızdı ve toplantıya katılamadı.)
- The actor was indisposed and had to cancel the performance. (Aktör, kendini iyi hissetmediği için performansı iptal etmek zorunda kaldı.)
- I’m feeling a little indisposed today, so I think I’ll stay home. (Bugün biraz rahatsız hissediyorum, bu yüzden evde kalacağım sanırım.)
- The sudden change in weather has left me feeling indisposed. (Hava durumundaki ani değişiklik beni rahatsız hissettirdi.)
- He was indisposed with a stomach bug, but he’s feeling better now. (O, mide rahatsızlığı nedeniyle rahatsızdı, ama şimdi daha iyi hissediyor.)
- The teacher was indisposed, so we had a substitute for the day. (Öğretmen rahatsızdı, bu yüzden o gün için bir yedek öğretmenimiz vardı.)
- She was feeling indisposed after eating the spicy food. (Baharatlı yiyecekleri yedikten sonra rahatsız hissetmeye başladı.)
- He’s been feeling indisposed for a few days now and thinks he may need to see a doctor. (Birkaç gündür rahatsız hissediyor ve doktora gitmesi gerektiğini düşünüyor.)
- The athlete was feeling indisposed and had to withdraw from the competition. (Sporcu kendini iyi hissetmedi ve yarışmadan çekilmek zorunda kaldı.)
- She felt indisposed because she didn’t get enough sleep last night. (Geçen gece yeterince uyumadığı için kendini rahatsız hissetti.)
- He seemed indisposed to talk about his personal life. (Kişisel hayatı hakkında konuşmaktan rahatsız gibi görünüyordu.)
- The long flight left her feeling indisposed and jet-lagged. (Uzun uçuş, onu rahatsız hissettirdi ve jet gecikmesi yaşadı.)
- The doctor recommended bed rest for a few days since she was indisposed. (Doktor, rahatsız olduğu için birkaç gün boyunca yatak istirahati önerdi.)
- She was feeling indisposed and needed some time to recover from the illness. (Kendini rahatsız hissediyordu ve hastalıktan kurtulmak için zaman gerekiyordu.)
- The noise was making him feel indisposed and unable to concentrate. (Gürültü, onu rahatsız hissettiriyor ve konsantre olamıyordu.)
- He had to leave the party early because he felt indisposed. (Kendini rahatsız hissettiği için partiye erken ayrılmak zorunda kaldı.)
- She was feeling indisposed before the exam and couldn’t focus on studying. (Sınavdan önce rahatsız hissetti ve çalışmaya odaklanamadı.)
- The medication made her feel indisposed and nauseous. (İlaç, onu rahatsız hissettirdi ve mide bulantısı yapmaya başladı.)
- He was indisposed due to a severe headache and had to take the day off from work. (Ciddi bir baş ağrısı nedeniyle rahatsızdı ve işten gününü almak zorunda kaldı.)
- The hot weather made him feel indisposed and exhausted. (Sıcak hava onu rahatsız hissettirdi ve yorgun düşürdü.)
- She had to cancel her plans because she was feeling indisposed. (Kendini rahatsız hissettiği için planlarını iptal etmek zorunda kaldı.)
- He was feeling indisposed and needed to lie down for a while. (Kendini rahatsız hissetti ve bir süre uzanması gerekiyordu.)
- The food poisoning left her feeling indisposed and weak for a few days. (Gıda zehirlenmesi birkaç gün boyunca kendini rahatsız hissetmesine ve zayıf hissetmesine neden oldu.)
- He was feeling indisposed and couldn’t enjoy the party. (Rahatsızdı ve partinin tadını çıkaramadı.)
- The long hours at work made him feel indisposed and drained. (Uzun saatler çalışmak onu rahatsız etti ve tükenmiş hissettirdi.)
Türkçe karşılıklar:
- rahatsız
- rahatsızdı
- biraz rahatsız
- rahatsız hissetirdi
- rahatsızdı
- rahatsızdı
- rahatsız hissetmeye başladı
- birkaç gündür rahatsız hissediyor
- rahatsızdı
- rahatsız hissetti
- konuşmaktan rahatsız gibi görünüyordu
- rahatsız hissettirdi
- rahatsız olduğu için birkaç gün boyunca yatak istirahati önerdi
- hastalıktan kurtulmak için zaman gerekiyordu
- gürültü onu rahatsız hissettiriyor
- kendini rahatsız hissettiği için partiye erken ayrılmak zorunda kaldı
- sınavdan önce rahatsız hissetti
- ilaç, onu rahatsız hissettirdi
- ciddi bir baş a
Hemen Yorum Yaz