İndeterminate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndeterminate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Indeterminate Nedir?

Indeterminate, belirsiz, kesin olmayan anlamlarına gelmektedir. Bir şeyin belirli olmayan, belirsiz veya kesin bir sonuca sahip olmayan durumu ifade etmek için kullanılan bir sıfattır.

Örnek cümleler:

1. The outcome of the meeting is indeterminate. (Toplantının sonucu belirsizdir.)
2. The exact cause of the disease is still indeterminate. (Hastalığın tam nedeni hala belirsizdir.)
3. The future of the project is indeterminate at this point. (Projenin geleceği şu an için belirsizdir.)
4. The experiment produced an indeterminate result. (Deney belirsiz bir sonuç verdi.)
5. The weather forecast is indeterminate for the weekend. (Hava durumu tahmini hafta sonu için belirsizdir.)
6. The time of the event is still indeterminate. (Etkinliğin saati hala belirsiz.)
7. The cause of the fire remains indeterminate. (Yangının nedeni hala belirsizdir.)
8. The fate of the missing plane is indeterminate. (Kayıp uçağın kaderi belirsizdir.)
9. The effect of the new drug on patients is indeterminate. (Yeni ilacın hastalar üzerindeki etkisi belirsizdir.)
10. The legal status of the land is indeterminate. (Arazi’nin yasal durumu belirsizdir.)
11. The identity of the suspect is still indeterminate. (Şüphelinin kimliği hala belirsiz.)
12. The timeline for the project is indeterminate. (Projenin zaman çizelgesi belirsizdir.)
13. The origin of the language is indeterminate. (Dilin kökeni belirsizdir.)
14. The extent of the damage is indeterminate. (Hasarın boyutu belirsizdir.)
15. The impact of the new policy is still indeterminate. (Yeni politikanın etkisi hala belirsiz.)
16. The exact location of the buried treasure is indeterminate. (Gömülü hazinenin tam yeri belirsizdir.)
17. The outcome of the game was indeterminate until the very end. (Oyunun sonucu son ana kadar belirsizdi.)
18. The long-term effects of the medication are indeterminate. (İlaçların uzun vadeli etkileri belirsizdir.)
19. The accuracy of the report is indeterminate. (Raporun doğruluğu belirsizdir.)
20. The future of the economy is indeterminate due to various factors. (Ekonominin geleceği çeşitli faktörler nedeniyle belirsizdir.)

Indeterminate ile ilgili deyimler:

1. Indeterminate sentence (Belirsiz ceza)
2. Indeterminate article (Belirsiz tanımlık)
3. Indeterminate form (Belirsiz form)
4. Indeterminate value (Belirsiz değer)
5. Indeterminate person (Belirsiz kişi)
6. Indeterminate amount (Belirsiz miktar)
7. Indeterminate number (Belirsiz sayı)
8. Indeterminate period (Belirsiz süre)
9. Indeterminate state (Belirsiz durum)
10. Indeterminate boundary (Belirsiz sınır)

Örnek cümleler:

1. The judge gave the criminal an indeterminate sentence. (Yargıç, suçluya belirsiz bir ceza verdi.)
2. The article uses an indeterminate article to describe the subject. (Makale konuyu tanımlamak için belirsiz bir tanımlık kullanıyor.)
3. The equation has an indeterminate form when x is equal to zero. (Eşitlik, x sıfıra eşit olduğunda belirsiz bir forma sahip.)
4. The function has an indeterminate value at x=2. (Fonksiyon x=2’de belirsiz bir değere sahiptir.)
5. The witness was an indeterminate person who could not be identified. (Tanık, kimliği belirsiz bir kişiydi ve tespit edilemedi.)
6. The cost of the project is indeterminate because it depends on several factors. (Projenin maliyeti belirsizdir çünkü çeşitli faktörlere bağlıdır.)
7. The math problem had an indeterminate number of solutions. (Matematik probleminin belirsiz sayıda çözümü vardı.)
8. The duration of the training program is indeterminate. (Eğitim programının süresi belirsizdir.)
9. The situation in the country is in an indeterminate state, with no clear resolution in sight. (Ülkedeki durum belirsiz bir halde, net bir çözüm görünmüyor.)
10. The exact location of the property’s boundary was indeterminate. (Mülkün sınırının tam yeri belirsizdi.)