İndescribably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndescribably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Indescribably

İngilizce anlamı: extremely difficult or impossible to describe; beyond words

İndescribably kelimesi, tarifi zor veya imkansız olan şeyleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The sunset was indescribably beautiful. (Gün batımı tarif edilemez derecede güzeldi.)
2. The pain was indescribably intense. (Ağrı tarif edilemez derecede yoğundu.)
3. The food was indescribably delicious. (Yemekler tarif edilemez derecede lezzetliydi.)
4. The experience was indescribably terrifying. (Deneyim tarif edilemez derecede korkunçtu.)
5. The view from the top of the mountain was indescribably breathtaking. (Dağın zirvesinden manzara tarif edilemez derecede nefes kesiciydi.)
6. The feeling of love is indescribably wonderful. (Aşkın hissiyatı tarif edilemez derecede harikadır.)
7. The sound of the waves crashing against the shore was indescribably soothing. (Dalgaların sahile çarpması sesi tarif edilemez derecede rahatlatıcıydı.)
8. The performance was indescribably stunning. (Performans tarif edilemez derecede etkileyiciydi.)
9. The pain of losing a loved one is indescribably painful. (Sevdiğini kaybetmenin acısı tarif edilemez derecede acı vericidir.)
10. The feeling of holding a newborn baby is indescribably amazing. (Yeni doğan bir bebeği tutmanın hissiyatı tarif edilemez derecede harikadır.)
11. The beauty of the night sky is indescribably mesmerizing. (Gece gökyüzünün güzelliği tarif edilemez derecede hipnotize edicidir.)
12. The taste of the exotic fruit was indescribably unique. (Egzotik meyvenin tadı tarif edilemez derecede eşsizdi.)
13. The fear of heights is indescribably paralyzing. (Yükseklik korkusu tarif edilemez derecede felç edicidir.)
14. The joy of being reunited with a loved one is indescribably joyful. (Sevdiğin biriyle yeniden bir araya gelmenin sevinci tarif edilemez derecede sevinçlidir.)
15. The experience of skydiving is indescribably exhilarating. (Paraşütle atlamanın deneyimi tarif edilemez derecede heyecan vericidir.)
16. The feeling of achieving a long-term goal is indescribably satisfying. (Uzun vadeli bir hedefe ulaşmanın hissiyatı tarif edilemez derecede tatmin edicidir.)
17. The taste of a home-cooked meal is indescribably comforting. (Ev yapımı yemeğin tadı tarif edilemez derecede rahatlatıcıdır.)
18. The fear of public speaking is indescribably nerve-wracking. (Toplu kon

uşma korkusu tarif edilemez derecede sinir bozucudur.)
19. The feeling of forgiveness is indescribably liberating. (Bağışlamanın hissiyatı tarif edilemez derecede özgürleştiricidir.)

20. The sound of a baby’s laughter is indescribably adorable. (Bir bebeğin kahkahası sesi tarif edilemez derecede sevimlidir.)