İndescribablenes-İndescribability İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndescribablenes-İndescribability İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndescribableness – İndescribability (Anlatılamazlık)

İndescribableness, bir şeyin sözlü veya yazılı olarak ifade edilemez olması durumunu ifade eder. Açıklanamazlık veya tarif edilemezlik olarak da adlandırılabilir.

Örnek cümleler:

  1. The beauty of the sunset is indescribable. / Güneşin batışının güzelliği anlatılamaz.
  2. His emotions were so complex that their indescribableness left him frustrated. / Duyguları o kadar karmaşıktı ki, anlatılamazlığı onu hayal kırıklığına uğrattı.
  3. The indescribableness of the experience made it all the more memorable. / Deneyimin anlatılamazlığı onu daha da unutulmaz yaptı.
  4. The mystery of the ancient ruins was shrouded in indescribableness. / Antik kalıntıların gizemi, anlatılamazlıkla örtülmüştü.
  5. The horror of war can only be understood through its indescribableness. / Savaşın korkusu, sadece anlatılamazlığı aracılığıyla anlaşılabilir.
  6. The indescribableness of the pain she felt was overwhelming. / Hisssettiği acının anlatılamazlığı eziciydi.
  7. The indescribableness of the taste left us speechless. / Tatlığın anlatılamazlığı bizi dilsiz bıraktı.
  8. The indescribableness of his artwork left everyone in awe. / Sanat eserinin anlatılamazlığı herkesi hayran bıraktı.
  9. The indescribableness of his love for her was evident in his every gesture. / Ona olan aşkının anlatılamazlığı, her hareketinde belli oluyordu.
  10. The indescribableness of the view from the mountaintop was breathtaking. / Dağın tepesinden manzaranın anlatılamazlığı nefes kesiciydi.
  11. The indescribableness of the situation left her feeling helpless. / Durumun anlatılamazlığı, onu çaresiz hissettirdi.
  12. The indescribableness of the joy they felt was contagious. / Hissedilen mutluluğun anlatılamazlığı bulaşıcıydı.
  13. The indescribableness of the fear he experienced was paralyzing. / Hisssettiği korkunun anlatılamazlığı felç ediciydi.
  14. The indescribableness of the sound left us spellbound. / Sesi anlatılamazlığı bizi büyüledi.
  15. The indescribableness of the experience made it difficult to put into words. / Deneyimin anlatılamazlığı, sözcüklere dökmenin zor olmasına neden oldu.
  16. The indescribableness of the feeling was overwhelming. / Hissettiği duygunun anlatılamazlığı eziciydi.
  17. The indescribableness of the scent brought back
  1. The indescribableness of the scent brought back memories long forgotten. / Kokunun anlatılamazlığı uzun süredir unutulan hatıraları geri getirdi.
  2. The indescribableness of the situation left us feeling lost. / Durumun anlatılamazlığı, kaybolmuş hissettirdi bizi.
  3. The indescribableness of the feeling she had for him was both thrilling and terrifying. / Ona olan hislerinin anlatılamazlığı hem heyecan verici hem de korkutucuydu.
  4. The indescribableness of the moment made it all the more special. / Anın anlatılamazlığı, onu daha da özel yaptı.

(Türkçe çeviriler yukarıda belirtilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.