İndefinite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndefinite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İngilizce’de “Indefinite” Kelimesi

Indefinite kelimesi, belirsiz anlamına gelir. İngilizce dilinde sıklıkla kullanılan bir kelimedir.

Örnek Cümleler:

1. I need an indefinite amount of time to finish this project. (Bu proje için belirsiz bir zaman miktarına ihtiyacım var.)
2. He has an indefinite number of books in his library. (Kütüphanesinde belirsiz sayıda kitap var.)
3. The company has put an indefinite hold on new product development. (Şirket yeni ürün geliştirme konusunda belirsiz bir beklemeye geçti.)
4. She has an indefinite leave from work. (İşten belirsiz bir izni var.)
5. We have an indefinite amount of options to choose from. (Seçim yapabileceğimiz belirsiz bir seçenek sayımız var.)
6. The meeting has been postponed indefinitely. (Toplantı belirsiz bir süre için ertelendi.)
7. He gave me an indefinite answer to my question. (Soruma belirsiz bir cevap verdi.)
8. The cause of the accident is still indefinite. (Kaza sebebi hala belirsiz.)
9. She has an indefinite plan for the weekend. (Hafta sonu için belirsiz bir planı var.)
10. The project deadline has been extended indefinitely. (Proje teslim tarihi belirsiz bir süre için uzatıldı.)
11. The restaurant offers an indefinite number of menu items. (Restoranın menüsünde belirsiz sayıda yemek var.)
12. The date for the meeting is still indefinite. (Toplantı için tarih hala belirsiz.)
13. The length of the movie is indefinite. (Filmin uzunluğu belirsiz.)
14. She has an indefinite amount of patience. (Sabrı belirsiz bir şekilde fazla.)
15. The outcome of the experiment is still indefinite. (Deneyin sonucu hala belirsiz.)
16. The reasons for his absence are still indefinite. (O yokluğunun sebepleri hala belirsiz.)
17. He gave an indefinite description of the suspect. (Şüpheli hakkında belirsiz bir tanım verdi.)
18. The time of the event is still indefinite. (Etkinliğin saati hala belirsiz.)
19. There is an indefinite number of possibilities for the future. (Gelecek için belirsiz sayıda olasılık var.)
20. The amount of money required for the project is indefinite. (Proje için gereken para miktarı belirsiz.)

21. She has an indefinite fear of heights. (Yükseklik korkusu belirsiz bir şekilde fazla.)
22. The duration of the trip is still indefinite. (Seyahatin süresi hala belirsiz.)
23. He has an indefinite understanding of the topic. (Konuya belirsiz bir anlayışı var.)
24. The location of the meeting is still indefinite. (Toplantının yeri hala belirsiz.)
25. The impact of the decision is still indefinite. (Kararın etkisi hala belirsiz.)
26. The cause of the problem is indefinite. (Problemin sebebi belirsiz.)
27. The deadline for the project is indefinite. (Proje için teslim tarihi belirsiz.)
28. He has an indefinite plan for his future career. (Gelecekteki kariyeri için belirsiz bir planı var.)
29. The details of the event are still indefinite. (Etkinliğin detayları hala belirsiz.)
30. The length of the class is indefinite. (Dersin süresi belirsiz.)

Bu örnek cümlelerde indefinite kelimesi belirsizlik, sınırsızlık, belirsiz bir miktar ya da süre anlamlarında kullanılmıştır.