İndebtedness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndebtedness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Indebtedness Nedir?


Indebtedness, borçlu olma durumunu ifade eder. Yani, bir kişi veya kuruluşun borçlarının toplamıdır.

Örnek cümleler:

  1. My indebtedness is starting to worry me. (Borçlu olmam beni endişelendiriyor.)
  2. The country’s indebtedness is at an all-time high. (Ülkenin borçluluğu tarihi bir seviyede.)
  3. I can’t believe the level of my indebtedness. (Borçluluk seviyem karşısında inanamıyorum.)
  4. The company’s indebtedness is causing concern among investors. (Şirketin borçluluğu yatırımcılar arasında endişe yaratıyor.)
  5. Her indebtedness has forced her to sell her house. (Borçluluğu, evini satmak zorunda kaldırdı.)
  6. The country’s indebtedness has led to a decrease in public services. (Ülkenin borçluluğu kamu hizmetlerinde azalmaya neden oldu.)
  7. My indebtedness is preventing me from saving money. (Borçluluğum para biriktirmeme engel oluyor.)
  8. The company’s indebtedness has resulted in layoffs. (Şirketin borçluluğu işten çıkarmalara neden oldu.)
  9. He was able to pay off his indebtedness through hard work. (Sıkı çalışarak borçluluğunu ödeyebildi.)
  10. The government’s indebtedness is a major political issue. (Hükümetin borçluluğu büyük bir siyasi sorun.)
  11. My parents’ indebtedness has affected our family’s financial stability. (Ebeveynlerimin borçluluğu ailemizin mali istikrarını etkiledi.)
  12. The company’s indebtedness has affected its credit rating. (Şirketin borçluluğu kredi notunu etkiledi.)
  13. The government is struggling to reduce its indebtedness. (Hükümet, borçluluğunu azaltmak için mücadele ediyor.)
  14. His indebtedness has caused him to declare bankruptcy. (Borçluluğu, iflasını ilan etmesine neden oldu.)
  15. The company’s indebtedness has led to a decrease in investment. (Şirketin borçluluğu yatırımlarda azalmaya neden oldu.)
  16. The country’s indebtedness has resulted in higher taxes. (Ülkenin borçluluğu daha yüksek vergilerle sonuçlandı.)
  17. I’m trying to reduce my indebtedness by cutting back on expenses. (Harcamalarımı azaltarak borçluluğumu azaltmaya çalışıyorum.)
  18. The company’s indebtedness has led to a decrease in employee benefits. (Şirketin borçluluğu çalışanların yararlarındaki azalmaya neden oldu.)
  19. The government’s indebtedness has led to a decrease in public trust. (Hükümetin borçluluğu halk güveninde azalmaya neden oldu.)
  20. She was able to overcome her indebtedness by seeking

financial counseling. (Mali danışmanlık arayarak borçluluğunu aşabildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.