İn Fashion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İn Fashion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fashion (Moda)

Fashion, yani moda, giyim, aksesuar ve kozmetik gibi alanları kapsayan bir kavramdır. İşte bu kavramın İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler:

  1. I love fashion and I always try to stay on top of the latest trends. (Modayı seviyorum ve her zaman en son trendleri takip etmeye çalışıyorum.)
  2. The fashion industry is constantly changing and evolving. (Moda endüstrisi sürekli değişiyor ve gelişiyor.)
  3. She’s always been interested in fashion, even as a young girl. (O, genç bir kızken bile moda konusunda ilgiliydi.)
  4. The designer’s latest collection is making waves in the fashion world. (Tasarımcının son koleksiyonu moda dünyasında büyük yankı uyandırıyor.)
  5. Fashion shows can be both exciting and stressful for designers. (Moda şovları, tasarımcılar için hem heyecan verici hem de stresli olabilir.)
  6. She has a great eye for fashion and always looks put together. (O, moda konusunda harika bir gözü var ve her zaman şık görünüyor.)
  7. The fashion industry has a big impact on the global economy. (Moda endüstrisi, küresel ekonomi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.)
  8. The dress code for the event is semi-formal, so please dress accordingly. (Etkinlik için giyim kodu yarı resmi, bu yüzden buna uygun şekilde giyin lütfen.)
  9. Fashion trends come and go, but style is timeless. (Moda trendleri gelip geçer, ama tarz asla eskimez.)
  10. She’s always been interested in fashion design, so she decided to study it in college. (O, moda tasarımına ilgi duyduğu için üniversitede bunu okumaya karar verdi.)
  11. The fashion industry can be cutthroat, so it’s important to have a thick skin. (Moda endüstrisi acımasız olabilir, bu yüzden kalın bir deriye sahip olmak önemlidir.)
  12. She’s attending a fashion conference next week to network with other industry professionals. (O, gelecek hafta diğer endüstri profesyonelleriyle bağlantı kurmak için bir moda konferansına katılıyor.)
  13. Fashion bloggers have become increasingly influential in recent years. (Son yıllarda moda bloggerları giderek daha etkili hale geldi.)
  14. The fashion designer created a custom gown for the actress to wear to the awards show. (Moda tasarımcısı, oyuncunun ödül törenine giymesi için özel bir elbise tasarladı.)
  15. Fashion is often used as a form of self-expression. (Moda genellikle bir tür kendini ifade etme şekli olarak kullanılır.)
  16. She’s always been interested in sustainable fashion and eco-friendly materials. (O, sürdürülebilir moda ve çevre dostu malzemelere ilgi duydu.)
  17. The fashion brand is known for its minimalist, timeless designs. (Moda markası, minimalist ve zam

ansız tasarımlarıyla tanınır.)
18. The fashion industry has been criticized for its lack of diversity and representation. (Moda endüstrisi, çeşitlilik ve temsil eksikliği nedeniyle eleştirildi.)

  1. The fashion magazine featured a spread on sustainable fashion and ways to make your wardrobe more eco-friendly. (Moda dergisi, sürdürülebilir moda ve gardırobunuzu daha çevre dostu hale getirmenin yolları üzerine bir sayfa yayınladı.)
  2. She’s always had a keen sense of fashion, even as a child. (O, çocukken bile moda konusunda keskin bir hissiyatı vardı.)

Bu örnek cümleler, moda konusunu İngilizce olarak konuşurken kullanabileceğiniz çeşitli durumları ve durumları içermektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.