İmport İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmport İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmport İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: İçeri aktarmak, ithal etmek, almak

Örnek Cümleler:

  1. I need to import some data from the old database. (Eski veritabanından bazı verileri içeri aktarmam gerekiyor.)
  2. The company decided to import more goods from China. (Şirket, Çin’den daha fazla mal ithal etmeye karar verdi.)
  3. He imported a rare plant from the Amazon rainforest. (Amazon yağmur ormanından nadir bir bitki ithal etti.)
  4. We need to import the latest software for the project. (Proje için en son yazılımı içeri aktarmamız gerekiyor.)
  5. The country imports most of its oil from the Middle East. (Ülke, çoğu petrolünü Ortadoğu’dan ithal ediyor.)
  6. The store imports all of its products from Europe. (Mağaza, ürünlerinin hepsini Avrupa’dan ithal ediyor.)
  7. She imports handmade jewelry from India. (Hindistan’dan el yapımı mücevherler ithal ediyor.)
  8. The company plans to import more high-tech equipment from Japan. (Şirket, Japonya’dan daha fazla yüksek teknoloji ekipmanı ithal etmeyi planlıyor.)
  9. The country has strict regulations on imported goods. (Ülkenin ithal edilen mallar üzerinde sıkı düzenlemeleri var.)
  10. I imported the pictures from my phone to my computer. (Resimleri telefonumdan bilgisayarıma içeri aktardım.)
  11. The company imported a new line of luxury cars from Germany. (Şirket, Almanya’dan yeni bir lüks araba serisi ithal etti.)
  12. The chef imports special spices from India for his dishes. (Şef, yemekleri için özel baharatları Hindistan’dan ithal ediyor.)
  13. The company needs to import more raw materials for production. (Şirket, üretim için daha fazla ham madde ithal etmek zorunda.)
  14. The store imports handmade ceramics from Mexico. (Mağaza, el yapımı seramikleri Meksika’dan ithal ediyor.)
  15. The country imposes high

taxes on imported luxury goods. (Ülke, ithal lüks mallar üzerinde yüksek vergiler uygular.)
16. The company decided to import a new line of clothing from Italy. (Şirket, İtalya’dan yeni bir giyim serisi ithal etmeye karar verdi.)

  1. The store imports organic fruits and vegetables from local farms. (Mağaza, organik meyve ve sebzeleri yerel çiftliklerden ithal ediyor.)
  2. He imported a rare book from England. (İngiltere’den nadir bir kitap ithal etti.)
  3. The company imports high-quality materials for its products. (Şirket, ürünleri için yüksek kaliteli malzemeler ithal ediyor.)
  4. The country has restrictions on imported goods from certain countries. (Ülke, belirli ülkelerden ithal edilen mallara kısıtlamalar getiriyor.)

Türkçe Karşılıklar: içeri aktarmak, ithal etmek, almak

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.