İmpeccable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpeccable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpeccable Nedir?

İmpeccable, Türkçe’de kusursuz, hatasız, mükemmel anlamına gelen bir sıfattır.

  1. Her zaman giyimine özen gösterir, impeccable bir görünüme sahiptir. (He always dresses impeccably and has a flawless appearance.)
  2. Restoranın hizmeti kusursuzdu ve yemekleri de aynı şekilde impeccable idi. (The service at the restaurant was impeccable, and so was the food.)
  3. İşlerini her zaman zamanında ve mükemmel bir şekilde yaptığı için patronu onunla çok memnun. (His boss is very pleased with him because he always does his work impeccably and on time.)
  4. İmpeccable bir el yazısı ile yazılmış olan mektubu görmek gerçekten hoşuma gitti. (I was really impressed by the letter, which was written impeccably by hand.)
  5. Bu şirketin müşteri hizmetleri her zaman impeccable bir seviyededir. (The customer service at this company is always impeccable.)
  6. Kendisi her zaman impeccable bir konuşma yapar ve herkesi etkiler. (He always delivers an impeccable speech and impresses everyone.)
  7. Onun yönetimi altındaki departmanın çalışmaları her zaman impeccable olmuştur. (The department under his management has always been impeccable in its work.)
  8. Eski arabasının dışı tamamen paslıydı ama içi impeccable bir şekilde temizdi. (The outside of his old car was completely rusty, but the inside was impeccably clean.)
  9. Onun yemekleri her zaman tam olarak pişirilmiş ve impeccable bir sunum ile servis edilir. (His meals are always perfectly cooked and served with impeccable presentation.)
  10. İş görüşmesindeki performansı çok başarılıydı ve yanıtları da impeccable idi. (His performance in the job interview was very successful, and his answers were impeccable as well.)
  11. Şefin yemekleri her zaman impeccable lezzet ve sunum ile servis edilir. (The chef’s dishes are always served with impeccable taste and presentation.)
  12. Onun makyajı her zaman impeccable ve doğal görünüyordu. (Her makeup was always impeccable and looked natural.)
  13. Bir gösterinin yüksek kalitesi için, her ayrıntının impeccable olması gerekir. (For a show to have high quality, every detail must be impeccable.)
  14. Otelin hizmeti ve temizliği gerçekten impeccable bir seviyedeydi. (The service and cleanliness of the hotel were really impeccable.)
  15. Sunucunun diksiyonu her zaman impeccable ve anlaşılırdı. (The presenter’s diction was always impeccable and understandable.)
  16. İmpeccable bir iş çıkardığı için, projenin başarı şansı arttı. (The project’s chances of success increased because he did an impeccable job.)
  17. Onun takımının oyunu her zaman impeccable bir taktik ile oynardı. (His team always played with impeccable tactics.)
  18. Bu müzisyenin çaldığı müzik her zaman impeccable ve kaliteliydi. (The music played by

the musician was always impeccable and high-quality.)
19. Onun temizlik şirketi her zaman impeccable bir hizmet sunar ve müşterilerinin memnuniyetiyle tanınır. (His cleaning company always provides impeccable service and is known for its customer satisfaction.)

  1. Onun disiplini her zaman impeccable ve öğrencileri onunla çalışmaktan keyif alır. (His discipline is always impeccable, and his students enjoy working with him.)

Türkçe anlamlarının yanı sıra impeccable kelimesinin kullanımı övgü, takdir ve beğeni ifade eden durumlarda sıkça tercih edilir. Herhangi bir konuda yapılan işlerin tamamlanması, temizliği, sunumu, yönetimi veya bir kişinin konuşması, giyimi, performansı veya disiplini impeccable olarak nitelendirilebilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.