İmmediacy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmmediacy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmmediacy Nedir?

İmmediacy, anlık veya acil bir şekilde gerçekleştirilmesi gereken durumları ifade eden bir kelime olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Immediacy: We need to evacuate the building immediately! (Aciliyet: Hemen binayı boşaltmamız gerekiyor!)
2. Immediacy: The doctor said that the patient’s condition requires immediate attention. (Aciliyet: Doktor, hastanın durumunun acil bir şekilde müdahale gerektirdiğini söyledi.)
3. Immediacy: The company needs someone to fill the vacant position immediately. (Aciliyet: Şirketin boş pozisyonu hemen doldurulması gerekiyor.)
4. Immediacy: The fire department responded to the emergency call with immediacy. (Aciliyet: İtfaiye acil çağrıya hemen cevap verdi.)
5. Immediacy: The teacher addressed the misbehavior with immediacy to prevent it from escalating. (Aciliyet: Öğretmen davranış bozukluğunu yatıştırmak için hemen müdahale etti.)
6. Immediacy: The police officer apprehended the suspect with immediacy. (Aciliyet: Polis memuru, şüpheliyi hemen yakaladı.)
7. Immediacy: The team worked with immediacy to meet the deadline. (Aciliyet: Ekip, süreye yetişmek için hemen çalıştı.)
8. Immediacy: The airline company offered immediate compensation to the passengers for the delayed flight. (Aciliyet: Havayolu şirketi, gecikmiş uçuş için hemen yolculara tazminat teklif etti.)
9. Immediacy: The customer service representative addressed the customer’s complaint with immediacy. (Aciliyet: Müşteri hizmetleri temsilcisi, müşterinin şikayetini hemen ele aldı.)
10. Immediacy: The emergency medical team arrived on the scene with immediacy. (Aciliyet: Acil tıp ekibi, olay yerine hemen ulaştı.)
11. Immediacy: The government responded to the natural disaster with immediacy. (Aciliyet: Hükümet, doğal afete hemen yanıt verdi.)
12. Immediacy: The manager handled the employee’s mistake with immediacy. (Aciliyet: Yönetici, çalışanın hatasını hemen çö

    zdü.)

13. Immediacy: The team leader emphasized the importance of immediacy in responding to customer inquiries. (Aciliyet: Ekip lideri, müşteri sorularına hızlı yanıt vermenin önemini vurguladı.)
14. Immediacy: The teacher called for immediacy in addressing the bullying incident. (Aciliyet: Öğretmen, zorbalık olayını hızlı bir şekilde ele almaya çağırdı.)
15. Immediacy: The company’s IT team worked with immediacy to resolve the network issue. (Aciliyet: Şirketin IT ekibi, ağ sorununu hemen çözmek için çalıştı.)
16. Immediacy: The emergency alert system was designed to notify people with immediacy in case of a natural disaster. (Aciliyet: Acil uyarı sistemi, doğal afet durumunda insanları hızlı bir şekilde bilgilendirmek için tasarlandı.)
17. Immediacy: The teacher provided feedback to the students with immediacy to help them improve their writing skills. (Aciliyet: Öğretmen, öğrencilere yazma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için hızlı bir şekilde geri bildirim sağladı.)
18. Immediacy: The company’s management responded to the crisis with immediacy to minimize the damage. (Aciliyet: Şirket yönetimi, hasarı en aza indirmek için krize hemen yanıt verdi.)
19. Immediacy: The restaurant staff attended to the customer’s request with immediacy to ensure customer satisfaction. (Aciliyet: Restoran çalışanları, müşteri memnuniyetini sağlamak için hızlı bir şekilde müşterinin isteğine cevap verdi.)
20. Immediacy: The company’s HR department addressed the employee’s concern with immediacy to maintain a positive work environment. (Aciliyet: Şirketin insan kaynakları departmanı, olumlu bir çalışma ortamını korumak için çalışanın endişesini hızlı bir şekilde ele aldı.)