İllimitability, İllimitableness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İllimitability, İllimitableness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İllimitability, İllimitableness

İllimitability ve illimitableness, sınırsızlık, sınırsız olma durumu anlamına gelir. Bu kelimeler genellikle soyut konuları tanımlamak için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The universe’s illimitability is truly fascinating. (Evrenin sınırsızlığı gerçekten etkileyici.)
  2. Her creativity knows no bounds; her illimitability is astounding. (Onun yaratıcılığı sınırları tanımaz; onun sınırsızlığı şaşırtıcı.)
  3. The concept of time’s illimitability is difficult to comprehend. (Zamanın sınırsızlığı kavramı zor anlaşılır.)
  4. The ocean’s illimitableness is both beautiful and terrifying. (Okyanusun sınırsızlığı hem güzel hem de korkutucu.)
  5. The company’s success can be attributed to its illimitability in innovation. (Şirketin başarısı yenilikteki sınırsızlığına atfedilebilir.)
  6. The illimitability of the human imagination is truly remarkable. (İnsan hayal gücünün sınırsızlığı gerçekten dikkat çekici.)
  7. She approached life with an illimitable optimism that was infectious. (Hayata bulaşıcı olan sınırsız bir iyimserlikle yaklaştı.)
  8. The artist’s paintings showcased his illimitable talent. (Sanatçının tabloları sınırsız yeteneğini sergiledi.)
  9. The vastness and illimitability of space is awe-inspiring. (Uzayın genişliği ve sınırsızlığı insanı hayrete düşürüyor.)
  10. The potential for growth and success is illimitable with hard work and dedication. (Çalışkanlık ve özveri ile büyüme ve başarı potansiyeli sınırsızdır.)
  11. His love for her was illimitable and knew no bounds. (Onun sevgisi sınırsızdı ve hiçbir sınırı yoktu.)
  12. The freedom to express oneself without restriction is a fundamental right and an illimitable ability. (Kısıtlama olmadan kendini ifade etme özgürlüğü temel bir haktır ve sınırsız bir yetenektir.)
  13. The beauty of nature’s illimitability is captured in this photograph. (Doğanın sınırsızlığının güzelliği bu fotoğrafta yakalanmıştır.)
  14. The illimitability of human potential is often underestimated. (İnsan potansiyelinin sınırsızlığı genellikle küçümsenir.)
  15. The possibilities for technological advancements are illimitable. (Teknolojik ilerlemeler için olanaklar sınırsızdır.)
  16. The possibilities for creativity are illimitable when one allows oneself to think outside the box. (Kutunun dışında düşünmeye izin verildiğinde yaratıcılık için olanaklar sınırsızdır.)
  17. The joy that comes from exploring the illimitable depths of knowledge is indescribable. (Bil

ginin sınırsız derinliklerini keşfetmenin getirdiği mutluluk tarifsizdir.)
18. The feeling of illimitable freedom one experiences when riding a motorcycle is exhilarating. (Motosiklet sürerken hissedilen sınırsız özgürlük hissi heyecan vericidir.)

  1. The vastness and illimitability of the universe is a humbling reminder of our place in the cosmos. (Evrenin genişliği ve sınırsızlığı, kozmostaki yerimiz konusunda alçakgönüllü bir hatırlatmadır.)
  2. The potential for human connection and love is illimitable and can transcend any boundary. (İnsan bağlantısı ve sevgi potansiyeli sınırsızdır ve herhangi bir sınırı aşabilir.)

Türkçe karşılıklarını da belirtelim:

  1. The universe’s illimitability is truly fascinating. (Evrenin sınırsızlığı gerçekten etkileyici.)
  2. Her creativity knows no bounds; her illimitability is astounding. (Onun yaratıcılığı sınırları tanımaz; onun sınırsızlığı şaşırtıcı.)
  3. The concept of time’s illimitability is difficult to comprehend. (Zamanın sınırsızlığı kavramı zor anlaşılır.)
  4. The ocean’s illimitableness is both beautiful and terrifying. (Okyanusun sınırsızlığı hem güzel hem de korkutucu.)
  5. The company’s success can be attributed to its illimitability in innovation. (Şirketin başarısı yenilikteki sınırsızlığına atfedilebilir.)
  6. The illimitability of the human imagination is truly remarkable. (İnsan hayal gücünün sınırsızlığı gerçekten dikkat çekici.)
  7. She approached life with an illimitable optimism that was infectious. (Hayata bulaşıcı olan sınırsız bir iyimserlikle yaklaştı.)
  8. The artist’s paintings showcased his illimitable talent. (Sanatçının tabloları sınırsız yeteneğini sergiledi.)
  9. The vastness and illimitability of space is awe-inspiring. (Uzayın genişliği ve sınırsızlığı insanı hayrete düşürüyor.)
  10. The potential for growth and success is illimitable with hard work and dedication. (Çalışkanlık ve özveri ile büyüme ve başarı potansiyeli sınırsızdır.)
  11. His love for her was illimitable and knew no bounds. (Onun sevgisi sınırsızdı ve hiçbir sınırı yoktu.)
  12. The freedom to express oneself without restriction is a fundamental right and an illimitable ability. (Kısıtlama olmadan kendini ifade etme özgürlüğü temel bir haktır ve sınırsız bir yetenektir.)
  13. The beauty of nature’s illimitability is captured in this photograph. (Doğanın sınırsızlığının güzelliği bu fotoğrafta yakalanmıştır.)
  14. The illimitability of human potential is often underestimated

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.