İffy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İffy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İffy

İngilizce anlamı: belirsiz, şüpheli, güvenilmez

İffy kelimesi belirsizlik, şüphe veya güvenilmezlik anlamını ifade eder. Aşağıda, “iffy” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir:

  1. The weather looks a bit iffy for our picnic tomorrow. (Yarınki piknik için hava biraz belirsiz görünüyor.)
  2. I have an iffy feeling about this deal. (Bu anlaşma hakkında şüpheli bir hissim var.)
  3. His excuse sounded iffy to me. (Bahanesi bana güvenilmez geldi.)
  4. The food at that restaurant is a bit iffy. (O restorandaki yemekler biraz şüpheli.)
  5. The company’s financial situation is looking iffy. (Şirketin mali durumu belirsiz görünüyor.)
  6. I wouldn’t trust him, he seems a bit iffy. (Ona güvenmezdim, biraz şüpheli görünüyor.)
  7. The car’s brakes felt iffy, so I took it to the mechanic. (Arabanın frenleri güvenilmez hissettirdiği için tamirciye götürdüm.)
  8. The validity of his argument was iffy at best. (En iyimser senaryoda bile, argümanının geçerliliği şüpheliydi.)
  9. I’m not sure about this plan, it seems iffy. (Bu plan hakkında emin değilim, belirsiz görünüyor.)
  10. The stock market has been iffy lately. (Borsa son zamanlarda belirsiz bir durumda.)
  11. The test results were iffy, so I had to retake it. (Test sonuçları şüpheliydi, bu yüzden yeniden almak zorunda kaldım.)
  12. I have an iffy memory, so I always take notes. (Belleğim biraz güvenilmez olduğu için her zaman not alırım.)
  13. The source of the information seems iffy, so we need to verify it. (Bilginin kaynağı şüpheli görünüyor, bu yüzden doğrulamamız gerekiyor.)
  14. The bus schedule is a bit iffy, so we should check the times. (Otobüs saatleri biraz belirsiz, bu yüzden zamanları kontrol etmeliyiz.)
  15. The deal seemed iffy from the start, so I didn’t pursue it. (Anlaşma baştan beri şüpheli görünüyordu, bu yüzden takip etmedim.)
  16. I don’t like the iffy tone of his voice, it makes me uneasy. (Ses tonundaki belirsizlik hoşuma gitmiyor, rahatsız ediyor beni.)
  17. The weather forecast was iffy, but we decided to go on the hike anyway. (Hava tahmini belirsizdi, ama yine de yürüyüşe gitmeye karar verdik.)
  18. I had an iffy experience at that restaurant before, so I don’t want to go back. (O restoranda önceki deneyimim ş

üpheliydi, bu yüzden geri gitmek istemiyorum.)
19. The website’s security seemed iffy, so I didn’t enter my personal information. (Web sitesinin güvenliği şüpheli görünüyordu, bu yüzden kişisel bilgilerimi girmedim.)

  1. The politician’s promises were iffy at best, so I didn’t vote for him. (Politikacının vaatleri en iyimser senaryoda bile şüpheliydi, bu yüzden ona oy vermedim.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve siyah yazılmıştır.)

Not: Örnek cümlelerde “iffy” kelimesinin anlamını belirtmek için farklı kelimeler kullanılmıştır. Ancak hepsi “belirsizlik, şüphe veya güvenilmezlik” anlamını ifade etmektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.