İdea İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Idea (fikir, düşünce)
İdea, bir şeyi düşünme veya hayal etme sürecinde ortaya çıkan, zihinde canlandırılan kavram ya da düşüncedir.
- The idea of traveling the world has always fascinated me. (Dünyayı gezmek fikri beni her zaman büyülemiştir.)
- She came up with a brilliant idea for the marketing campaign. (Pazarlama kampanyası için harika bir fikir buldu.)
- The idea of living in a big city scares me. (Büyük bir şehirde yaşama fikri beni korkutuyor.)
- We need to brainstorm some new ideas for the project. (Proje için bazı yeni fikirler üretmemiz gerekiyor.)
- His idea for the invention was ahead of its time. (Buluş için olan fikri zamanının ötesindeydi.)
- I had no idea you were planning to move abroad. (Yurt dışına taşınma planın olduğunu hiç bilmiyordum.)
- The idea of starting her own business had been on her mind for years. (Kendi işini kurma fikri yıllardır aklında olan bir şeydi.)
- The idea of going back to school after so many years was daunting. (Birçok yıl sonra okula geri dönme fikri ürkütücüydü.)
- The new restaurant had a unique idea of serving food on miniature plates. (Yeni restoran, yemekleri minyatür tabaklarda sunma konusunda benzersiz bir fikre sahipti.)
- I’m not sure if his idea for the plot will work in the movie. (Filmde kullanacağı hikaye fikrinin işe yarayıp yaramayacağından emin değilim.)
- The idea of donating to charity is important to many people. (Bağış yapma fikri birçok insan için önemlidir.)
- She had a sudden idea for how to solve the problem. (Sorunu nasıl çözeceğine dair aniden bir fikri vardı.)
- The idea of spending the weekend at the beach sounded perfect. (Hafta sonunu plajda geçirme fikri mükemmel görünüyordu.)
- The concept of time travel has always been a fascinating idea to many people. (Zaman yolculuğu kavramı birçok insan için her zaman ilginç bir fikir olmuştur.)
- The idea of being stuck in an elevator for hours is terrifying. (Saatlerce bir asansörde sıkışık kalmak fikri korkunç.)
- The artist had a unique idea for his next painting. (Sanatçının bir sonraki tablosu için benzersiz bir fikri vardı.)
- The idea of working from home has become more popular in recent years. (Evden çalışma fikri son yıllarda daha popüler hale gelmiştir.)
- He pitched his idea for the new app to the investors. (Yeni uygulama fikrini yatırımcılara sunmuştu.)
- The idea of going skydiving was
terrifying but also exhilarating. (Skydiving yapma fikri korkutucu ama aynı zamanda heyecan vericiydi.)
20. The scientist had a groundbreaking idea for a new theory that could revolutionize the field. (Bilim insanının alanı devrimleştirebilecek yeni bir teori için çığır açan bir fikri vardı.)
Hemen Yorum Yaz