Hysteria İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hysteria İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hysteria (Türkçe anlamı: Histeri)

Histeri, birçok farklı semptomu olan bir psikolojik rahatsızlıktır. Bunlar arasında nörolojik semptomlar, duygu durumu değişiklikleri ve davranış bozuklukları bulunabilir. İşte bazı örnek cümleler:

  1. Hysteria can manifest in a variety of ways, including fainting and seizures. (Histeri baygınlık ve nöbetler dahil birçok şekilde kendini gösterebilir.)
  2. The doctor diagnosed her with hysteria after she experienced unexplained paralysis. (Doktor, açıklanamayan felç yaşadıktan sonra onu histeri olarak teşhis etti.)
  3. The crowd’s hysteria grew as the concert started. (Konser başladıkça kalabalığın histerisi arttı.)
  4. Hysteria is often seen as a condition that affects only women. (Histeri genellikle sadece kadınları etkileyen bir durum olarak görülür.)
  5. The movie’s surprise twist caused a wave of hysteria among the audience. (Filmin sürpriz bir olayı seyirci arasında bir histeri dalgasına neden oldu.)
  6. Her hysteria was so severe that she had to be hospitalized. (Histerisi o kadar şiddetliydi ki hastaneye yatırılması gerekiyordu.)
  7. Hysteria was once thought to be caused by a “wandering womb.” (Histerinin bir zamanlar “dolaşan rahim” tarafından neden olduğu düşünülüyordu.)
  8. The news of the company’s bankruptcy caused hysteria among its employees. (Şirketin iflas haberleri, çalışanları arasında bir histeriye neden oldu.)
  9. Her hysteria often caused her to lose control of her emotions. (Onun histerisi genellikle duygularını kontrol edememesine neden olurdu.)
  10. The patient’s hysteria made it difficult for the doctor to determine the underlying cause of her symptoms. (Hastanın histerisi, doktorun semptomların altında yatan nedeni belirlemesini zorlaştırdı.)
  11. The speaker’s controversial remarks caused hysteria among the audience. (Konuşmacının tartışmalı açıklamaları seyirci arasında bir histeriye neden oldu.)
  12. Hysteria can often be traced back to traumatic experiences in a person’s past. (Histeri, genellikle bir kişinin geçmişindeki travmatik deneyimlere geri izlenebilir.)
  13. Her hysteria made it difficult for her to hold down a job. (Onun histerisi, işinde tutunmasını zorlaştırdı.)
  14. The rumor

of a pending natural disaster caused widespread hysteria in the community. (Yaklaşan doğal afet söylentisi, toplumda geniş çaplı bir histeriye neden oldu.)
15. The patient’s hysteria often led to physical symptoms such as headaches and nausea. (Hastanın histerisi sıklıkla baş ağrısı ve bulantı gibi fiziksel semptomlara yol açardı.)

  1. Hysteria can be difficult to treat, as it often stems from underlying psychological issues. (Histeri, genellikle altta yatan psikolojik sorunlardan kaynaklandığı için tedavisi zor olabilir.)
  2. The media’s sensationalized coverage of a recent crime caused hysteria among the public. (Medyanın son bir suç hakkında abartılı haberleri, halk arasında bir histeriye neden oldu.)
  3. Her hysteria was so intense that it made it difficult for her to form meaningful relationships. (Onun histerisi o kadar yoğundu ki anlamlı ilişkiler kurmasını zorlaştırdı.)
  4. The patient’s hysteria seemed to be triggered by stressful situations. (Hastanın histerisi stresli durumlar tarafından tetiklenmiş gibi görünüyordu.)
  5. The diagnosis of hysteria has fallen out of favor in modern psychology, as it is considered a vague and outdated term. (Histeri teşhisi modern psikolojide tercih edilmemektedir, çünkü muğlak ve güncelliğini yitirmiş bir terim olarak kabul edilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.