Humdinger İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Humdinger İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Humdinger

Humdinger, bir şeyin olağanüstü derecede büyük, önemli veya etkili olması durumunu ifade eden bir kavramdır.

1. The latest blockbuster movie was a real humdinger. (En son çıkan gişe rekorları kıran film gerçekten müthişti.)
2. The storm that hit the coast was a real humdinger. (Sahile çarpan fırtına gerçekten büyüktü.)
3. That sports car is a humdinger. (O spor arabayı çok etkileyici.)
4. The new theme park is a real humdinger. (Yeni tema parkı gerçekten müthiş.)
5. The concert last night was a real humdinger. (Dün geceki konser gerçekten büyüleyiciydi.)
6. That roller coaster is a real humdinger. (O kaydırak gerçekten büyük.)
7. The new restaurant in town is a real humdinger. (Kasabadaki yeni restoran gerçekten harika.)
8. The fireworks show on New Year’s Eve was a real humdinger. (Yılbaşı gecesi gösterisi gerçekten harikaydı.)
9. The tornado that hit the town was a real humdinger. (Şehre vuran tornado gerçekten büyüktü.)
10. That guitar solo was a real humdinger. (O gitar solosu gerçekten etkileyiciydi.)
11. The basketball game last night was a real humdinger. (Dün geceki basketbol maçı gerçekten müthişti.)
12. That roller skating routine was a real humdinger. (O paten kayma rutini gerçekten etkileyiciydi.)
13. The new album from that band is a real humdinger. (O gruptan yeni albüm gerçekten harika.)
14. The wave that surfers rode was a real humdinger. (Sörfçülerin bindiği dalga gerçekten büyüktü.)
15. The new video game is a real humdinger. (Yeni video oyunu gerçekten müthiş.)
16. The skyscraper is a real humdinger of a building. (Gökdelen gerçekten büyük bir bina.)
17. That home run was a real humdinger. (O ev koşusu gerçekten etkileyiciydi.)
18. The thunderstorm that woke me up was a real humdinger. (Beni uyandıran gök gürültülü fırtına gerçekten büyüktü.)
19. The fashion show was a real humdinger. (Moda şovu gerçekten harikaydı.)
20. The new art exhibit is a real humdinger. (Yeni sanat sergisi gerçekten etkileyici.)

21. The roller derby competition was a real humdinger. (Roller derby yarışması gerçekten müthişti.)
22. That high note in the song was a real humdinger. (Şarkıdaki o yüksek not gerçekten etkileyiciydi.)
23. The rally in the city center was a real humdinger. (Kent merkezindeki miting gerçekten büyük bir etkiye sahipti.)
24. That painting by the artist is a real humdinger. (Sanatçının yaptığı o resim gerçekten harika.)
25. The play that I saw last night was a real humdinger. (Dün gece izlediğim oyun gerçekten büyüleyiciydi.)
26. The car chase in the movie was a real humdinger. (Filmin arabalı kovalamacası gerçekten etkileyiciydi.)
27. That dance routine was a real humdinger. (O dans rutini gerçekten harikaydı.)
28. The musical performance was a real humdinger. (Müzikal performans gerçekten büyük bir etki yarattı.)
29. That science experiment was a real humdinger. (O bilim deneyi gerçekten etkileyiciydi.)
30. The new roller coaster at the amusement park is a real humdinger. (Eğlence parkındaki yeni kaydırak gerçekten büyük.)