Humane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Humane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Humane: İnsancıl, insani, merhametli

  1. It is important to treat animals in a humane way. (Hayvanlara insancıl bir şekilde davranmak önemlidir.)
  2. The humane treatment of refugees is a pressing issue. (Mültecilerin insani muamelesi önemli bir konudur.)
  3. The doctor showed great compassion and acted in a humane way towards his patients. (Doktor hastalarına karşı büyük bir şefkat gösterdi ve insancıl davrandı.)
  4. The humane society works to protect animals from cruelty and neglect. (İnsan Toplumunun Görevleri Derneği, hayvanları eziyet ve ihmalden korumak için çalışır.)
  5. The death penalty is not a humane form of punishment. (Ölüm cezası, insancıl bir ceza biçimi değildir.)
  6. The government must ensure that prisoners are treated in a humane manner. (Hükümet, mahkumların insani bir şekilde muamele görmesini sağlamalıdır.)
  7. The company has a humane approach to its employees and provides excellent benefits. (Şirket, çalışanlarına insani bir yaklaşım sergiler ve mükemmel faydalar sağlar.)
  8. The humane thing to do would be to help those in need. (Yapılacak insancıl şey, ihtiyaç içinde olanlara yardım etmektir.)
  9. The humane treatment of prisoners is a basic human right. (Mahkumların insani muamelesi temel bir insan hakkıdır.)
  10. She was praised for her humane treatment of the homeless. (Evetsizlere insani muamelesi nedeniyle övüldü.)
  11. The humane society works tirelessly to rescue and care for abused and neglected animals. (İnsan Toplumunun Görevleri Derneği, istismar edilen ve ihmal edilen hayvanları kurtarmak ve bakımını yapmak için gayretle çalışır.)
  12. A humane society is one that values the well-being of all its members. (İnsancıl bir toplum, tüm üyelerinin refahını önemseyen bir toplumdur.)
  13. The humane treatment of prisoners helps to reduce recidivism rates. (Mahkumların insani muamelesi, nüks oranlarını azaltmaya yardımcı olur.)
  14. It is important to approach difficult situations in a humane and understanding manner. (Zor durumları insani ve anlayışlı bir şekilde ele almak önemlidir.)
  15. The humane thing to do in this situation would be to offer assistance. (Bu durumda yapılacak insani şey yardım teklif etmektir.)
  16. The humane society relies on donations to support its work. (İnsan Toplumunun Görevleri Derneği, çalışmalarını desteklemek için bağışlara güvenir.)
  17. The humane treatment of prisoners has been shown to lead to better outcomes upon their release. (Mahkumların insani muamelesi, serbest bırakılmaları durumunda daha iyi sonuçlara yol açtığı gösterilmiştir.)
  18. The humane society provides education and resources to help prevent animal cruelty. (İnsan Top

lumunun Görevleri Derneği, hayvan eziyetini önlemeye yardımcı olmak için eğitim ve kaynaklar sağlar.)
19. The humane treatment of all living beings should be a fundamental value in any society. (Tüm canlıların insani muamelesi, herhangi bir toplumda temel bir değer olmalıdır.)

  1. It takes courage to act in a humane way when others are not, but it is the right thing to do. (Diğerleri yapmazken insani bir şekilde davranmak cesaret gerektirir, ancak doğru olan budur.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.