Hubbub İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hubbub İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hubbub Nedir?

Hubbub, çevrenizdeki yüksek sesli, karmaşık ve rahatsız edici bir kalabalık hali anlamına gelir. Birçok insanın aynı anda konuşması, hareket etmesi veya gürültü yapması nedeniyle oluşan kargaşa, gürültü ve kalabalık durumlarını ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. The hubbub of the crowded street was overwhelming. (Kalabalık sokağın gürültüsü eziciydi.)
2. The hubbub in the concert hall was deafening. (Konser salonundaki kalabalık gürültüsü sağır ediciydi.)
3. The hubbub of the party made it impossible to hear anything. (Partinin kalabalığı, herhangi bir şeyi duymanızı imkansız hale getirdi.)
4. The hubbub in the classroom was distracting. (Sınıftaki kalabalık dikkat dağıtıcıydı.)
5. The hubbub of the stadium was intense. (Stadyumdaki kalabalık yoğundu.)
6. The hubbub of the city center was overwhelming. (Şehir merkezindeki kalabalık eziciydi.)
7. The hubbub of the busy restaurant made it difficult to have a conversation. (Meşgul restoranın kalabalığı, konuşmak için zor hale getirdi.)
8. The hubbub of the shopping mall was chaotic. (Alışveriş merkezinin kalabalığı kaotikti.)
9. The hubbub of the airport was hectic. (Havalimanındaki kalabalık yoğundu.)
10. The hubbub of the protest could be heard from miles away. (Protestonun kalabalığı mil uzaklıktan duyulabiliyordu.)
11. The hubbub of the construction site was deafening. (İnşaat alanındaki kalabalık gürültüsü sağır ediciydi.)
12. The hubbub of the market was overwhelming. (Pazarın kalabalığı eziciydi.)
13. The hubbub of the carnival was exhilarating. (Karnavalın kalabalığı heyecan vericiydi.)
14. The hubbub of the subway station was confusing. (Metro istasyonunun kalabalığı kafa karıştırıcıydı.)
15. The hubbub of the amusement park was exciting. (Lunaparkın kalabalığı heyecan vericiydi.)
16. The hubbub of the fair was contagious. (Fuarın kalabalığı bulaşıcıydı.)
17. The hubbub of the theater was energizing. (Tiyatrodaki kalabalık enerjikti.)
18. The hubbub of the sports arena was thrilling. (Spor arenasındaki kalabalık heyecan vericiydi.)
19. The hubbub of the city’s nightlife was vibrant. (Şehrin gece hayatının kalabalığı canlıydı.)
20. The hubbub of the beach was relaxing. (Plajın kalabalığı rahatlatıcıydı.)

Türkçe Anlamları ile Örnek Cümleler:

1. Kalabalık sokağın gürültüsü eziciydi. – The hubbub of the crowded street was overwhelming.
2. Konser salonundaki kalabalık gürültüsü sağır ediciydi. – The hubbub in the concert hall was deafening.
3. Partinin kalabalığı, herhangi bir şeyi duymanızı imkansız hale getirdi. – The hubbub of the party made it impossible to hear anything.
4. Sınıftaki kalabalık dikkat dağıtıcıydı. – The hubbub in the classroom was distracting.
5. Stadyumdaki kalabalık yoğundu. – The hubbub of the stadium was intense.
6. Şehir merkezindeki kalabalık eziciydi. – The hubbub of the city center was overwhelming.
7. Meşgul restoranın kalabalığı, konuşmak için zor hale getirdi. – The hubbub of the busy restaurant made it difficult to have a conversation.
8. Alışveriş merkezinin kalabalığı kaotikti. – The hubbub of the shopping mall was chaotic.
9. Havalimanındaki kalabalık yoğundu. – The hubbub of the airport was hectic.
10. Protestonun kalabalığı mil uzaklıktan duyulabiliyordu. – The hubbub of the protest could be heard from miles away.
11. İnşaat alanındaki kalabalık gürültüsü sağır ediciydi. – The hubbub of the construction site was deafening.
12. Pazarın kalabalığı eziciydi. – The hubbub of the market was overwhelming.
13. Karnavalın kalabalığı heyecan vericiydi. – The hubbub of the carnival was exhilarating.
14. Metro istasyonunun kalabalığı kafa karıştırıcıydı. – The hubbub of the subway station was confusing.
15. Lunaparkın kalabalığı heyecan vericiydi. – The hubbub of the amusement park was exciting.
16. Fuarın kalabalığı bulaşıcıydı. – The hubbub of the fair was contagious.
17. Tiyatrodaki kalabalık enerjikti. – The hubbub of the theater was energizing.
18. Spor arenasındaki kalabalık heyecan vericiydi. – The hubbub of the sports arena was thrilling.
19. Şehrin gece hayatının kalabalığı canlıydı. – The hubbub of the city’s nightlife was vibrant.
20. Plajın kalabalığı rahatlatıcıydı. – The hubbub of the beach was relaxing.