Hour İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hour İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hour Nedir?

Hour, bir saatlik süreyi ifade eden zaman birimidir.

Örnek Cümleler:

1. The meeting will last for one hour.

   (Toplantı bir saat sürecek.)

2. I wake up every day at six o’clock in the morning.

   (Her gün sabah saat altıda uyanırım.)

3. It takes about an hour to get to the airport by car.

   (Havaalanına arabayla gitmek yaklaşık bir saat sürer.)

4. The movie is two hours long.

   (Film iki saat sürüyor.)

5. He works for eight hours a day.

   (O, günde sekiz saat çalışır.)

6. The flight was delayed by two hours.

   (Uçuş iki saat gecikti.)

7. She spent several hours studying for the exam.

   (Sınav için birkaç saat çalıştı.)

8. The park is open 24 hours a day.

   (Park günün 24 saati açık.)

9. The train arrives in an hour.

   (Tren bir saat sonra varır.)

10. He finished the project in record time – only two hours.

    (Proje kayda değer bir sürede bitti – sadece iki saatte.)

11. The concert starts in half an hour.

    (Konsert yarım saat içinde başlıyor.)

12. I work out at the gym for an hour every day.

    (Her gün spor salonunda bir saat çalışırım.)

13. We have a lunch break for one hour.

    (Bir saatlik öğle aramız var.)

14. The store is open from nine in the morning until nine at night, seven days a week.

    (Mağaza haftanın yedi günü sabah dokuzdan akşam dokuz kadar açıktır.)

15. She arrived an hour late for the meeting.

    (Toplantıya bir saat geç geldi.)

16. The bus leaves in ten minutes.

    (Otobüs on dakika içinde kalkacak.)

17. He spent an hour on the phone with his mother.

    (Annesiyle bir saat telefonla konuştu.)

The museum is closed on Mondays.

(Müze pazartesileri kapalıdır.)

18. I have a dentist appointment in an hour.

    (Bir saat içinde diş hekimi randevum var.)

19. The train station is only a five-minute walk from here.

    (Tren istasyonu buradan sadece beş dakikalık yürüme mesafesinde.)

20. He usually works overtime for a couple of hours on weekends.

    (Genellikle hafta sonları birkaç saat fazla mesai yapar.)

21. I need to finish this report in the next hour.

    (Bu raporu önümüzdeki saat içinde bitirmem gerekiyor.)