Hospice İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hospice İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hospice Nedir?

Hospice, terminally ill (ölümcül hastalığı olan) insanların konforu ve rahatı için tasarlanmış bir tıbbi hizmettir. Bu hizmet, hastanın evinde veya bir tesisde sunulabilir. Hospisler, ölümcül hastalığı olan hastaların tedavisinde aktif bir rol oynamak yerine, ağrı yönetimi ve psikolojik destek gibi konularda uzmanlaşmıştır.

Örnek cümleler:

1. My grandmother was in hospice care for the last few months of her life. (Büyükannem hayatının son birkaç ayında hospis bakımındaydı.)
2. Hospice workers provide a wide range of support services to both patients and their families. (Hospis çalışanları, hastalara ve ailelerine geniş bir destek hizmeti sağlarlar.)
3. The hospice team worked together to ensure that my father was as comfortable as possible in his final days. (Hospis ekibi, babamın son günlerinde mümkün olduğunca rahat olmasını sağlamak için birlikte çalıştı.)
4. The hospice nurse gave my mother a lot of comfort during her final days. (Hospis hemşiresi, anneme son günlerinde çok fazla konfor sağladı.)
5. Hospice care is designed to help patients manage their pain and improve their quality of life. (Hospis bakımı, hastaların ağrılarını yönetmelerine ve yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olmak için tasarlanmıştır.)
6. Our family was grateful for the support and care that the hospice team provided during our mother’s illness. (Annemizin hastalığı sürecinde hospis ekibinin sağladığı destek ve bakımdan dolayı ailemiz minnettar kaldı.)
7. Hospice care can be provided at home, in a nursing home, or in a hospice facility. (Hospis bakımı, evde, bir bakımevinde veya bir hospis tesisi içinde sağlanabilir.)
8. The hospice chaplain provided spiritual support to my aunt during her final days. (Hospis papazı, teyzeme son günlerinde manevi destek sağladı.)
9. Hospice care is covered by Medicare and most private insurance plans. (Hospis bakımı, Medicare ve çoğu özel sigorta planı tarafından karşılanmaktadır.)
10. The hospice staff were always available to answer any questions we had and provide us with guidance. (Hospis çalışanları, her zaman sorularımızı cevaplamak ve bize rehberlik etmek için hazırdılar.)
11. My father’s hospice team helped him maintain his dignity and independence during his illness. (Babamın hospis ekibi, hastalığı sürecinde onun onurunu ve bağımsızlığını korumasına yardımcı oldu.)
12. Hospice care can provide emotional support to patients and their families during a difficult time. (Hospis bakımı, zor bir süreçte hastalara ve ailelerine duygusal destek sağlayabilir.)
    13

13. Hospice volunteers often provide companionship and assistance with day-to-day activities for patients. (Hospis gönüllüleri, hastalar için arkadaşlık ve günlük aktivitelerde yardım sağlama konusunda sıklıkla görev alırlar.)
14. The hospice team worked closely with my father’s doctors to ensure that his pain was managed effectively. (Hospis ekibi, babamın ağrısının etkili bir şekilde yönetilmesini sağlamak için doktorlarıyla yakın iş birliği içinde çalıştı.)
15. The hospice social worker helped my family navigate the complex healthcare system and access the resources we needed. (Hospis sosyal çalışanı, ailemizin karmaşık sağlık sistemi içinde yolunu bulmasına ve ihtiyacımız olan kaynaklara erişmesine yardımcı oldu.)
16. Hospice care can help patients and families prepare for the end of life and make difficult decisions. (Hospis bakımı, hastaların ve ailelerinin hayatın sonuna hazırlanmalarına ve zor kararlar almalarına yardımcı olabilir.)
17. The hospice team provided my grandmother with music therapy to help ease her anxiety and depression. (Hospis ekibi, büyükanneme anksiyete ve depresyonunu hafifletmek için müzik terapisi sağladı.)
18. Hospice care is often provided by a team of healthcare professionals, including doctors, nurses, social workers, and chaplains. (Hospis bakımı, sıklıkla doktorlar, hemşireler, sosyal çalışanlar ve papazlar gibi bir sağlık profesyoneli ekibi tarafından sağlanır.)
19. The hospice team provided my grandfather with a customized care plan that met his unique needs and preferences. (Hospis ekibi, dedeme özgün ihtiyaçlarına ve tercihlerine uygun bir özel bakım planı sağladı.)
20. Hospice care is not just about managing pain and physical symptoms, but also about providing emotional and spiritual support. (Hospis bakımı, sadece ağrı ve fiziksel semptomları yönetmekle kalmaz, aynı zamanda duygusal ve manevi destek sağlamakla ilgilidir.)