Hoop İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hoop İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hoop

Hoop, Türkçe karşılığı halka olan bir kelime olarak kullanılır.

Örnek cümleler:

1. I love playing basketball with a hoop. (Ben, halka ile basketbol oynamayı seviyorum.)
2. She wore hoop earrings to the party. (O, partiye halka küpeler taktı.)
3. The lion jumped through the burning hoop. (Aslan, yanmakta olan halkanın içinden atladı.)
4. He put the hoop around the barrel to keep it secure. (O, varilin etrafına halkayı takarak güvenliği sağladı.)
5. The kids had fun playing with the hula hoop. (Çocuklar, hula hoop ile oynayarak eğlendiler.)
6. She used a hoop to embroider the shirt. (O, gömleği nakış işlemek için halka kullandı.)
7. The acrobat performed a stunning trick with the hoop. (Havada hareket yapan akrobat, halkayla etkileyici bir numara sergiledi.)
8. The hoop fell off the back of the truck. (Halka, kamyonun arkasından düştü.)
9. The bird flew through the hoop in a circus act. (Kuş, sirk gösterisinde halkanın içinden uçtu.)
10. She won first prize in the hoop dance competition. (O, halka dansı yarışmasında birincilik kazandı.)
11. He used a hoop to make a wreath for the door. (O, kapıya çelenk yapmak için halka kullandı.)
12. The basketball player scored by shooting the ball through the hoop. (Basketbol oyuncusu, topu halkanın içinden atarak sayı kazandı.)
13. She decorated the wedding venue with hoop-shaped decorations. (O, düğün mekanını halka şeklinde dekorasyonlarla süsledi.)
14. The hoop was made of metal and painted red. (Halka, metal ve kırmızıya boyanmıştı.)
15. He used a hoop to train his pet parrot to fly through it. (O, evcil papağanını uçurmayı öğretmek için halka kullandı.)
16. The gymnast twirled the hoop around her body in a graceful dance. (Jimnastikçi, zarif bir dansla halkayı vücudunun etrafında döndürdü.)
17. The hoop was too small to fit around the tree trunk. (Halka, ağaç gövdesinin etrafına sığacak kadar küçük değildi.)
18. She hung the hoop from the ceiling as a decoration. (O, halkayı dekorasyon olarak tavana astı.)
19. The magician made a rabbit appear out of the hoop. (Sihirbaz, halkanın içinden bir tavşan çıkardı.)
20. He fixed the broken hoop with a piece of wire. (O, kırık halkayı bir tel parçasıyla tamir etti.)

21. The circus performer balanced the hoop on her nose. (Sirk göstericisi, halkayı burnunda dengeledi.)
22. The hoop was used as a prop in the stage play. (Halka, sahne oyununda kullanılan bir aksesuardı.)
23. He threw the hoop over the fence to get to the other side. (O, diğer tarafa geçmek için halkayı çit üzerine attı.)
24. The gymnastics coach taught the students how to do tricks with the hoop. (Jimnastik antrenörü, öğrencilere halkayla numara yapmayı öğretti.)
25. She bought a set of hoop earrings to match her outfit. (O, kıyafetiyle uyumlu bir halka küpe seti satın aldı.)
26. The hoop was the perfect size for the dog to jump through. (Halka, köpeğin atlayabileceği mükemmel boyuttaydı.)
27. He held the hoop steady while his friend hammered the nails. (O, arkadaşı çivileri çakarken halkayı sabit tuttu.)
28. The hula hoop spun around her waist in a mesmerizing way. (Hula hoop, onun belinde büyüleyici bir şekilde döndü.)
29. The hoop was too heavy for the child to carry. (Halka, çocuğun taşıyabileceğinden daha ağırdı.)
30. She used the hoop to make a makeshift basketball net. (O, geçici bir basketbol ağı yapmak için halkayı kullandı.)