Honeyed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Honeyed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Honeyed Nedir?

Honeyed, bal tadında anlamına gelir ve tatlı, hoşgörülü, incelikli veya yapmacık bir şekilde tatlılık dolu anlamlarını taşır.

Örnek Cümleler:

1. She always speaks in a honeyed tone to her boss.

   (Patronuna her zaman tatlı bir tonla konuşur.)

2. The honeyed aroma of the flowers filled the room.

   (Çiçeklerin bal gibi kokusu odayı doldurdu.)

3. The honeyed words of the politician convinced the voters to support him.

   (Politikacının tatlı sözleri seçmenleri ona destek vermeye ikna etti.)

4. The dessert was topped with honeyed nuts.

   (Tatlı, bal ile tatlandırılmış fındıkla süslenmişti.)

5. He used honeyed language to win her over.

   (Onu etkilemek için tatlı dilli konuştu.)

6. The honeyed sunshine warmed her face.

   (Tatlı güneş ışınları yüzünü ısıttı.)

7. The honeyed tea was perfect for a chilly evening.

   (Soğuk bir akşam için bal ile tatlandırılmış çay harikaydı.)

8. She gave him a honeyed smile before walking away.

   (Uzaklaşmadan önce ona tatlı bir gülümseme verdi.)

9. The honeyed words of the salesperson convinced him to buy the car.

   (Satıcının tatlı sözleri onu arabayı satın almaya ikna etti.)

10. The honeyed scent of the candles filled the room.

    (Mumların tatlı kokusu odayı doldurdu.)

11. Her honeyed voice was soothing and calming.

    (Onun tatlı sesi yatıştırıcı ve sakinleştiriciydi.)

12. The honeyed butter was delicious on the toast.

    (Tostta bal ile tatlandırılmış tereyağı lezzetliydi.)

13. The honeyed melody of the music filled the air.

    (Müziğin tatlı melodisi havayı doldurdu.)

14. The honeyed sunsets were the most beautiful part of the vacation.

    (Tatlı gün batımları tatil

    i̇n en güzel kısmıydı.)

15. He used honeyed words to apologize for his mistake.

    (Hatası için özür dilemek için tatlı sözler kullandı.)

16. The honeyed fragrance of the perfume was irresistible.

    (Parfümün bal gibi kokusu çekiciydi.)

17. The honeyed notes of the wine made it a perfect pairing with the dessert.

    (Şarabın tatlı notaları, tatlı ile mükemmel eşleşme yaptı.)

18. Her honeyed compliments were insincere and fake.

    (Onun tatlı iltifatları samimi değildi ve yapmacıktı.)

19. The honeyed glaze on the ham made it mouth-watering.

    (Jambonun üzerindeki bal gibi şerbeti, ağzı sulandırıcı hale getirdi.)

20. She smiled a honeyed smile as she tasted the cake.

    (Keki tadarken tatlı bir gülümsemeyle gülümsedi.)