Homage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Homage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Homage

Homage, bir kişiye ya da bir şeye saygı göstermek için yapılan hareketleri ifade eder.

Örnek cümleler:

1. I paid homage to my ancestors by visiting their graves. (Ben, atalarımın mezarlarını ziyaret ederek onlara saygı gösterdim.)
2. The artist’s work was an homage to his favorite painter. (Sanatçının çalışması, en sevdiği ressamına bir saygı duruşuydu.)
3. The knight paid homage to the king by kneeling before him. (Şövalye, kralın önünde diz çökerek ona saygı gösterdi.)
4. The team’s new uniforms were an homage to their city’s flag. (Takımın yeni forma tasarımı, şehir bayraklarına bir saygı duruşuydu.)
5. The movie was a homage to classic Hollywood films. (Film, klasik Hollywood filmlerine bir saygı duruşuydu.)
6. The restaurant’s signature dish was a homage to the owner’s grandmother. (Restoranın imza yemeği, sahibinin büyükannesine bir saygı duruşuydu.)
7. The author’s latest book was an homage to his favorite author. (Yazarın son kitabı, en sevdiği yazarına bir saygı duruşuydu.)
8. The statue was erected as a homage to the city’s founding father. (Heykel, şehrin kurucu babasına bir saygı duruşu olarak dikildi.)
9. The fashion designer’s collection was a homage to 1920s fashion. (Moda tasarımcısının koleksiyonu, 1920’lerin modasına bir saygı duruşuydu.)
10. The painting was a beautiful homage to the beauty of nature. (Tablo, doğanın güzelliğine bir güzel bir saygı duruşuydu.)
11. The musician’s album was a homage to his hometown. (Müzisyenin albümü, doğduğu şehre bir saygı duruşuydu.)
12. The play was a homage to Shakespeare’s works. (Oyun, Shakespeare’in eserlerine bir saygı duruşuydu.)
13. The city’s new monument was a homage to its diverse community. (Şehrin yeni anıtı, çeşitli topluluklarına bir saygı duruşuydu.)
14. The film director paid homage to his favorite actor by casting him in the lead role. (Film yönetmeni, en sevdiği oyuncuyu başrolde oynatarak ona saygı gösterdi.)
15. The museum’s exhibit was a homage to the history of the region. (Müzenin sergisi, bölgenin tarihine bir saygı duruşuydu.)
16. The writer’s latest novel was a homage to his late father. (Yazarın son romanı, geç babasına bir saygı duruşuydu.)
17. The sculpture was a beautiful homage to the human form. (Heykel, insan formuna bir güzel bir saygı duruşuydu.)
18. The fashion show was a homage to the designer’s cultural heritage. (Moda şovu, tasarımcının kültürel mirasına bir saygı duruşuy

19. The building’s architecture was a homage to the Art Deco style of the 1920s. (Bina mimarisi, 1920’lerin Art Deco tarzına bir saygı duruşuydu.)
20. The chef’s special dish was a homage to the traditional cuisine of his home country. (Şefin özel yemeği, memleketinin geleneksel mutfağına bir saygı duruşuydu.)

(Türkçe çeviriler koyu yazılmıştır.)