Hoarsely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hoarsely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hoarsely kelimesinin Türkçe anlamı:

Hoarsely kelimesi “boğuk bir ses tonu ile, kısık sesle” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. She spoke hoarsely after shouting for hours. (Saatlerce bağırdıktan sonra boğuk bir sesle konuştu.)
2. The singer’s voice was hoarsely after the concert. (Şarkıcının konser sonrası sesi boğuktu.)
3. He woke up hoarsely from the cold air. (Soğuk havadan dolayı boğuk bir şekilde uyandı.)
4. The actor’s voice was hoarsely from all the screaming in the movie. (Aktörün sesi, filmin tüm bağırışlarından dolayı boğuktu.)
5. She tried to speak hoarsely so her parents wouldn’t hear her. (Ebeveynleri duymasın diye boğuk bir şekilde konuşmaya çalıştı.)
6. The singer couldn’t perform hoarsely during the show. (Şarkıcı, gösteri sırasında boğuk bir şekilde performans sergileyemedi.)
7. He spoke hoarsely because he had a sore throat. (Boğazı ağrıdığı için boğuk bir şekilde konuştu.)
8. The politician’s voice was hoarsely from speaking at rallies. (Politikacının sesi, mitinglerde konuşmaktan dolayı boğuktu.)
9. She laughed hoarsely after telling a joke. (Bir şaka anlattıktan sonra boğuk bir şekilde güldü.)
10. The teacher’s voice was hoarsely from teaching all day. (Öğretmenin tüm gün ders vermekten dolayı sesi boğuktu.)
11. He coughed hoarsely after smoking a cigarette. (Sigara içtikten sonra boğuk bir şekilde öksürdü.)
12. The singer had to cancel the concert because her voice was hoarsely. (Şarkıcının sesi boğuk olduğu için konseri iptal etmek zorunda kaldı.)
13. She whispered hoarsely in his ear. (Kulaklarına boğuk bir şekilde fısıldadı.)
14. The baby cried hoarsely from being too tired. (Çok yorgun olduğundan bebek boğuk bir şekilde ağladı.)
15. He sang hoarsely in the shower. (Duşta boğuk bir şekilde şarkı söyledi.)
16. The coach yelled hoarsely at the team. (Antrenör takıma boğuk bir şekilde bağırdı.)
17. She sang hoarsely in the karaoke bar. (Karaoke barda boğuk bir şekilde şarkı söyledi.)
18. He spoke hoarsely after running a marathon. (Maraton koşusundan sonra boğuk bir şekilde konuştu.)
19. The actor had to rest his voice after speaking hoarsely in the play. (Aktör, oyunda boğuk bir şekilde konuştuğu için sesini dinlendirmek zorunda kaldı.)
20. She coughed hoarsely after drinking cold water. (Soğuk su

içtikten sonra boğuk bir şekilde öksürdü.)