Hiss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hiss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hiss

Hiss, bir duygu ya da hissiyatın ifadesi için kullanılan bir kelime olarak Türkçe dilinde kullanılır. Hiss, genellikle olumlu ya da olumsuz bir şekilde hissedilen duyguları ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. I can sense a strange hiss in the air. (Hava da tuhaf bir sızıntı hissedebiliyorum.)
  2. He had a hiss of fear in his voice. (Sesinde bir korku hissi vardı.)
  3. The snake made a hiss when it saw me. (Yılan beni görünce bir sıslama yaptı.)
  4. I could hear the hiss of the wind outside. (Dışarıdaki rüzgarın hışıltısını duyabiliyordum.)
  5. She spoke with a hiss in her voice, indicating her anger. (Öfkesini belirten bir ses tonuyla konuştu.)
  6. The hiss of the tea kettle signaled that the water was boiling. (Çaydanlıkta hissedilen ses, suyun kaynadığını belirtti.)
  7. The audience listened intently, waiting for the hiss of the curtain to rise. (Seyirci dikkatle dinledi, perdenin açılması için beklerken.)
  8. He made a hiss of disapproval when he heard the news. (Haberleri duyduğunda hoşnutsuzluğunu belirten bir sesten çıkardı.)
  9. The sound of the hiss was enough to make my hair stand on end. (Hışıltının sesi saçlarımın diken diken olmasına yeterliydi.)
  10. The cat made a hiss when the dog came near. (Köpek yaklaştığında kedi bir hışıltı yaptı.)
  11. The hiss of the tire indicated that it was losing air. (Lastikte hissedilen ses, havanın kaçtığını gösterdi.)
  12. He spoke with a hiss in his voice, trying to be intimidating. (Korkutucu olmaya çalışarak, sesinde bir hışıltıyla konuştu.)
  13. The hiss of the espresso machine filled the coffee shop. (Espresso makinesinin sesi kahve dükkanını doldurdu.)
  14. She gave a hiss of pain when the needle pricked her skin.
  1. The hiss of the water boiling on the stove reminded her to turn it off. (Ocakta kaynayan suyun sesi, ona onu kapatması gerektiğini hatırlattı.)
  2. The snake’s hiss scared the children. (Yılanın hışıltısı çocukları korkuttu.)
  3. She spoke in a hiss to avoid being overheard. (Dinlenmemek için bir hışıltıyla konuştu.)
  4. The hiss of the pressure cooker signaled that dinner was ready. (Tencerede hissedilen ses, akşam yemeğinin hazır olduğunu belirtti.)
  5. The sound of the hiss was amplified through the speakers. (Hışıltının sesi hoparlörler aracılığıyla yükseltildi.)
  6. He made a hiss of frustration when he couldn’t open the jar. (Kavanozu açamadığında, hayal kırıklığını belirten bir ses çıkardı.)

(Türkçe anlamlarıyla birlikte)

  1. Hava da tuhaf bir sızıntı hissedebiliyorum.
  2. Sesinde bir korku hissi vardı.
  3. Yılan beni görünce bir sıslama yaptı.
  4. Dışarıdaki rüzgarın hışıltısını duyabiliyordum.
  5. Öfkesini belirten bir ses tonuyla konuştu.
  6. Çaydanlıkta hissedilen ses, suyun kaynadığını belirtti.
  7. Seyirci dikkatle dinledi, perdenin açılması için beklerken.
  8. Haberleri duyduğunda hoşnutsuzluğunu belirten bir sesten çıkardı.
  9. Hışıltının sesi saçlarımın diken diken olmasına yeterliydi.
  10. Köpek yaklaştığında kedi bir hışıltı yaptı.
  11. Lastikte hissedilen ses, havanın kaçtığını gösterdi.
  12. Korkutucu olmaya çalışarak, sesinde bir hışıltıyla konuştu.
  13. Espresso makinesinin sesi kahve dükkanını doldurdu.
  14. İğnenin cildine batmasıyla bir acı hissi belirdi.
  15. Ocakta kaynayan suyun sesi, ona onu kapatması gerektiğini hatırlattı.
  16. Yılanın hışıltısı çocukları korkuttu.
  17. Dinlenmemek için bir hışıltıyla konuştu.
  18. Tencerede hissedilen ses, akşam yemeğinin hazır olduğunu belirtti.
  19. Hışıltının sesi hoparlörler aracılığıyla yükseltildi.
  20. Kav

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.