Hideous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hideous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hideous

Meaning: Extremely ugly or unpleasant to look at or be with.

Example sentences:

  1. I saw a hideous creature in my nightmare last night.
    Translation: Dün gece kabusumda çok çirkin bir yaratık gördüm.

  2. That dress looks hideous on you.
    Translation: O elbise sana çok kötü gidiyor.

  3. The smell coming from the dumpster was hideous.
    Translation: Çöp kutusundan gelen koku çok tiksindiriciydi.

  4. The party was a hideous experience.
    Translation: Parti çok kötü bir deneyimdi.

  5. He has a hideous scar on his face.
    Translation: Yüzünde çok çirkin bir yara izi var.

  6. The building was a hideous concrete monstrosity.
    Translation: Bina çok çirkin bir beton canavarıydı.

  7. The taste of the food was hideous.
    Translation: Yemeklerin tadı çok kötüydü.

  8. The movie was so bad that it was almost hideous.
    Translation: Film o kadar kötüydü ki neredeyse iğrençti.

  9. The thought of going back to work tomorrow is hideous.
    Translation: Yarın işe geri dönmek düşüncesi çok kötü.

  10. The old abandoned house looked hideous.
    Translation: Eski terk edilmiş ev çok çirkin görünüyordu.

  11. The sound of nails on a chalkboard is hideous.
    Translation: Tahtaya tırnakların çıkardığı ses çok tiksindiricidir.

  12. The fashion trend of wearing socks with sandals is hideous.
    Translation: Sandaletle çorap giyme modası çok kötü.

  13. The politician’s remarks were hideous and offensive.
    Translation: Politikacının söylemleri çok çirkin ve saldırganca idi.

  14. The abandoned factory was a hideous reminder of the town’s decline.
    Translation: Terk edilmiş fabrika, kasabanın çöküşünün çok çirkin bir hatırlatıcısıydı.

  15. The storm left a hideous trail of destruction in its wake.
    Translation: Fırtına, peşinde çok çirkin bir yıkım izi bıraktı.

  16. The car accident left a hideous mark on the road.
    Translation: Araba kazası yolda çok çirkin bir iz bıraktı.

  17. The smell of the rotten eggs was hideous.
    Translation: Çürük yumurtaların kokusu çok tiksindiriciydi.

18

  1. The bully’s behavior towards his classmates was hideous.
    Translation: Zorbanın sınıf arkadaşlarına karşı davranışı çok çirkin.

  2. The graffiti on the building was hideous and disrespectful.
    Translation: Binadaki grafiti çok çirkin ve saygısızdı.

  3. The abandoned dog looked hideous with its matted fur and sad eyes.
    Translation: Terk edilmiş köpek mat ve üzgün gözleriyle çok çirkin görünüyordu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.