Hiccup İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Hiccup İle İlgili Cümleler
Anlamı: Hiccup, aniden soluk kesilmesiyle kendini gösteren geçici bir solunum rahatsızlığıdır.
- My baby often gets hiccups after feeding. (Bebeğim sık sık beslendikten sonra hıçkırıklar oluşur.)
- He tried to hold his breath to stop his hiccups. (Hıçkırıklarını durdurmak için nefesini tutmaya çalıştı.)
- The hiccups just wouldn’t go away no matter what he did. (Ne yaparsa yapsın hıçkırıklar geçmek bilmedi.)
- She got the hiccups right in the middle of her speech. (Konuşmasının tam ortasında hıçkırıklar tuttu.)
- The little boy’s hiccups were so loud, it was hard to concentrate. (Küçük çocuğun hıçkırıkları çok yüksek olduğu için odaklanmak zordu.)
- My grandmother used to say that drinking water backwards could cure hiccups. (Büyükannem suyu ters içmenin hıçkırıkları geçirebileceğini söylerdi.)
- He got the hiccups from laughing too hard. (Çok gülmekten hıçkırıklar oluştu.)
- She tried to scare him to stop his hiccups. (Hıçkırıklarını durdurmak için onu korkutmaya çalıştı.)
- He drank a glass of water upside down to cure his hiccups. (Hıçkırıklarını geçirmek için suyu baş aşağı içti.)
- Her hiccups lasted for over an hour. (Hıçkırıkları bir saatten fazla sürdü.)
- The sound of his hiccups was so funny, everyone started laughing. (Hıçkırık sesi o kadar komikti ki herkes gülmeye başladı.)
- She held her breath for as long as she could to stop her hiccups. (Hıçkırıklarını durdurmak için nefesini tutmaya çalıştı.)
- He tried every trick in the book to get rid of his hiccups. (Hıçkırıklarından kurtulmak için her türlü numarayı denedi.)
- She got the hiccups right before her big performance. (Büyük performansından hemen önce hıçkırıklar tuttu.)
- He was embarrassed by his loud hiccups in the quiet room. (Sessiz odada yüksek hıçkırıklarıyla utanmıştı.)
- She drank a spoonful of sugar to cure her hiccups. (Hıçkırıklarından kurtulmak için bir kaşık şeker içti.)
- His
hiccups finally stopped after he took a deep breath. (Derin bir nefes aldıktan sonra sonunda hıçkırıkları durdu.)
18. She got the hiccups from eating too quickly. (Çok hızlı yemek yediği için hıçkırıkları oluştu.)
- He tried to hide his hiccups by holding his breath. (Nefesini tutarak hıçkırıklarını gizlemeye çalıştı.)
- She couldn’t stop giggling because of her hiccups. (Hıçkırıklarından dolayı kıkırdamayı durduramadı.)
Hemen Yorum Yaz