Hiccup İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hiccup İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hiccup İle İlgili Cümleler

Anlamı: Hiccup, aniden soluk kesilmesiyle kendini gösteren geçici bir solunum rahatsızlığıdır.

  1. My baby often gets hiccups after feeding. (Bebeğim sık sık beslendikten sonra hıçkırıklar oluşur.)
  2. He tried to hold his breath to stop his hiccups. (Hıçkırıklarını durdurmak için nefesini tutmaya çalıştı.)
  3. The hiccups just wouldn’t go away no matter what he did. (Ne yaparsa yapsın hıçkırıklar geçmek bilmedi.)
  4. She got the hiccups right in the middle of her speech. (Konuşmasının tam ortasında hıçkırıklar tuttu.)
  5. The little boy’s hiccups were so loud, it was hard to concentrate. (Küçük çocuğun hıçkırıkları çok yüksek olduğu için odaklanmak zordu.)
  6. My grandmother used to say that drinking water backwards could cure hiccups. (Büyükannem suyu ters içmenin hıçkırıkları geçirebileceğini söylerdi.)
  7. He got the hiccups from laughing too hard. (Çok gülmekten hıçkırıklar oluştu.)
  8. She tried to scare him to stop his hiccups. (Hıçkırıklarını durdurmak için onu korkutmaya çalıştı.)
  9. He drank a glass of water upside down to cure his hiccups. (Hıçkırıklarını geçirmek için suyu baş aşağı içti.)
  10. Her hiccups lasted for over an hour. (Hıçkırıkları bir saatten fazla sürdü.)
  11. The sound of his hiccups was so funny, everyone started laughing. (Hıçkırık sesi o kadar komikti ki herkes gülmeye başladı.)
  12. She held her breath for as long as she could to stop her hiccups. (Hıçkırıklarını durdurmak için nefesini tutmaya çalıştı.)
  13. He tried every trick in the book to get rid of his hiccups. (Hıçkırıklarından kurtulmak için her türlü numarayı denedi.)
  14. She got the hiccups right before her big performance. (Büyük performansından hemen önce hıçkırıklar tuttu.)
  15. He was embarrassed by his loud hiccups in the quiet room. (Sessiz odada yüksek hıçkırıklarıyla utanmıştı.)
  16. She drank a spoonful of sugar to cure her hiccups. (Hıçkırıklarından kurtulmak için bir kaşık şeker içti.)
  17. His

hiccups finally stopped after he took a deep breath. (Derin bir nefes aldıktan sonra sonunda hıçkırıkları durdu.)
18. She got the hiccups from eating too quickly. (Çok hızlı yemek yediği için hıçkırıkları oluştu.)

  1. He tried to hide his hiccups by holding his breath. (Nefesini tutarak hıçkırıklarını gizlemeye çalıştı.)
  2. She couldn’t stop giggling because of her hiccups. (Hıçkırıklarından dolayı kıkırdamayı durduramadı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.