Heritage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heritage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heritage

Heritage, Türkçe anlamı miras olan bir kelime olup, bir kişi, bir toplum ya da bir ülke için kültürel, tarihi ya da doğal değerlerin oluşturduğu mirası ifade eder.

  1. The historic castle is part of our national heritage. (Tarihi kale, ulusal mirasımızın bir parçasıdır.)
  2. She wants to preserve her family’s heritage for future generations. (Gelecek nesiller için ailesinin mirasını korumak istiyor.)
  3. The museum has an impressive collection of cultural heritage. (Müze, etkileyici bir kültürel miras koleksiyonuna sahiptir.)
  4. The ancient ruins are an important part of the country’s heritage. (Antik kalıntılar, ülkenin mirasının önemli bir parçasıdır.)
  5. My grandmother passed down her heritage to me through stories and traditions. (Büyükannem, hikayeler ve gelenekler yoluyla mirasını bana aktardı.)
  6. The government is investing in the preservation of our national heritage. (Hükümet, ulusal mirasımızın korunmasına yatırım yapıyor.)
  7. The indigenous people have a rich cultural heritage. (Yerli halkın zengin bir kültürel mirası var.)
  8. The historic district is filled with heritage buildings. (Tarihi bölge, miras binalarıyla dolu.)
  9. The artist was inspired by his country’s heritage and culture. (Sanatçı, ülkesinin mirası ve kültüründen ilham aldı.)
  10. The UNESCO World Heritage site attracts millions of tourists every year. (UNESCO Dünya Mirası sitesi her yıl milyonlarca turisti çekiyor.)
  11. The festival celebrates the city’s rich musical heritage. (Festival, şehrin zengin müzik mirasını kutluyor.)
  12. The book documents the cultural heritage of the region. (Kitap, bölgenin kültürel mirasını belgeliyor.)
  13. The traditional dance is an important part of the country’s heritage. (Geleneksel dans, ülkenin mirasının önemli bir parçasıdır.)
  14. The heritage trail takes visitors through the city’s historic landmarks. (Miras yolu, ziyaretçileri şehrin tarihi simgeleri arasında gezdiriyor.)
  15. The church is a valuable piece of our religious heritage. (Kilise, dini mirasımızın değerli bir parçasıdır.)
  16. The country’s natural heritage includes its diverse wildlife and ecosystems. (Ülkenin doğal mirası, çeşitli yaban hayatı ve ekosistemlerini içerir.)
  17. The antique furniture is a family heritage that has been passed down for generations. (Antika mobilyalar, nesiller boyunca aktarılan bir aile mirasıdır.)
  18. The cultural heritage festival features music, dance, and traditional food. (Kültürel miras festivali, müzik, dans ve geleneksel yiyeceklerle doludur.)
  19. The historic mansion has been restored to its original heritage. (Tarihi malikane, orijinal miras

durumuna geri döndürüldü.)
20. The local museum showcases the region’s unique heritage and history. (Yerel müze, bölgenin benzersiz mirasını ve tarihini sergiliyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.