Helpmeet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Helpmeet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Helpmeet Nedir?

Helpmeet, özellikle Hristiyan inançlarında kullanılan bir terimdir ve “eş” veya “yardımcı” anlamına gelir. İncil’de, Tanrı’nın İsa’nın yanına bir yardımcı olarak kadını yarattığı söylenir.

Örnek Cümleler:

1. My wife is my helpmeet in all aspects of my life. (Eşim hayatımın her yönünde bana yardımcıdır.)
2. God created Eve as a helpmeet for Adam. (Tanrı, Adem için bir yardımcı olarak Havva’yı yarattı.)
3. She is not just my wife, but also my helpmeet in business. (O, sadece eşim değil, işimde de yardımcım.)
4. I couldn’t have accomplished my goals without my helpmeet’s support. (Yardımcımın desteği olmadan hedeflerimi başaramazdım.)
5. A good helpmeet is hard to find, but I’m lucky to have one. (İyi bir yardımcı bulmak zor, ama ben şanslıyım.)
6. My sister is the perfect helpmeet for her husband. (Kardeşim kocası için mükemmel bir yardımcıdır.)
7. In marriage, both partners should strive to be each other’s helpmeet. (Evli çiftler birbirlerinin yardımcısı olmak için çaba göstermelidir.)
8. The role of a helpmeet is not limited to household chores. (Bir yardımcının rolü ev işleriyle sınırlı değildir.)
9. She is a wonderful helpmeet and a loving mother to our children. (O, harika bir yardımcı ve çocuklarımız için sevgi dolu bir annedir.)
10. My husband and I work together as a helpmeet team. (Eşim ve ben bir yardımcı takımı olarak birlikte çalışıyoruz.)
11. A helpmeet is someone who supports and encourages their partner through thick and thin. (Bir yardımcı, ortağına kalın ve ince zamanlarında destek olan kişidir.)
12. She has been my loyal helpmeet for over 30 years. (O, 30 yılı aşkın süredir sadık bir yardımcım oldu.)
13. I appreciate my wife for being a reliable helpmeet and a faithful companion. (Eşime güvenilir bir yardımcı ve sadık bir arkadaş olduğu için minnettarım.)
14. The best kind of helpmeet is someone who is willing to listen and offer advice when needed. (En iyi yardımcı, ihtiyaç duyulduğunda dinlemeye ve tavsiye vermeye istekli olan kişidir.)
15. A helpmeet should be someone who shares their partner’s goals and values. (Bir yardımcı, ortağının hedeflerini ve değerlerini paylaşan biri olmalıdır.)
16. He relies on his wife to be his helpmeet in managing their household finances. (O, ev finanslarını yönetmede eşi olmasına güvenir.)
17. A helpmeet is not

limited to traditional gender roles and can take on any supportive role in a relationship. (Bir yardımcı, geleneksel cinsiyet rolleriyle sınırlı değildir ve ilişkide herhangi bir destekleyici rolü üstlenebilir.)
18. She is not just my helpmeet, but also my best friend. (O, sadece yardımcım değil, aynı zamanda en iyi arkadaşım.)

19. As a helpmeet, it’s important to respect your partner’s individuality and support their personal growth. (Bir yardımcı olarak, ortağının bireyselliğine saygı göstermek ve kişisel gelişimlerini desteklemek önemlidir.)
20. A strong marriage is built on the foundation of a strong helpmeet partnership. (Güçlü bir evlilik, güçlü bir yardımcı ortaklığı temelinde oluşturulur.)