Hazard İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hazard İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hazard (tehlike)

Hazard kelimesi Türkçe’de “tehlike” anlamına gelir. Aşağıda, hazard kelimesinin İngilizce örnek cümlelerini ve Türkçe karşılıklarını bulabilirsiniz:

  1. There is a hazard sign on the door. (Kapıda bir tehlike işareti var.)
  2. The icy roads are a hazard to drivers. (Buzlu yollar sürücüler için bir tehlike oluşturuyor.)
  3. He ignored the warning and walked into the hazard. (Uyarıyı görmezden geldi ve tehlikeye girdi.)
  4. The hazard of smoking is well-known. (Sigaranın tehlikesi iyi bilinir.)
  5. The chemical spill presented a serious hazard to the environment. (Kimyasal sızıntı çevreye ciddi bir tehlike oluşturdu.)
  6. She took a risk and drove through the hazard. (Risk aldı ve tehlikeyi atlattı.)
  7. The hazard of falling objects is always present in a construction site. (Düşen nesnelerin tehlikesi her zaman inşaat alanında mevcuttur.)
  8. The hazard of global warming cannot be ignored. (Küresel ısınmanın tehlikesi görmezden gelinemiyor.)
  9. The hazardous chemicals were disposed of properly. (Tehlikeli kimyasallar uygun şekilde bertaraf edildi.)
  10. The company is required to provide hazard pay for employees working in dangerous conditions. (Şirket tehlikeli koşullarda çalışan çalışanlarına tehlike ödemesi yapmak zorundadır.)
  11. The hazard lights on the car alerted other drivers to the danger. (Araçtaki tehlike ışıkları diğer sürücüleri tehlikeye karşı uyardı.)
  12. The storm created hazards for people driving on the highway. (Fırtına, otoyolda araba kullanan insanlar için tehlike yarattı.)
  13. The hazardous waste was disposed of in a safe and responsible manner. (Tehlikeli atık güvenli ve sorumlu bir şekilde bertaraf edildi.)
  14. The new safety regulations aim to reduce workplace hazards. (Yeni güvenlik düzenlemeleri iş yerindeki tehlikeleri azaltmayı amaçlamaktadır.)
  15. The potential hazards of the experiment were carefully considered before it was conducted. (Deneyin olası tehlikeleri önceden dikkatlice değerlendirildi.)
  16. The mountain climber faced

many hazards on his journey to the summit. (Dağcı, zirveye doğru yaptığı yolculukta birçok tehlikeyle karşılaştı.)
17. The hazardous materials were transported in specialized containers. (Tehlikeli malzemeler özel konteynerlerde taşındı.)

  1. The hazard assessment determined that the area was not safe for habitation. (Tehlike değerlendirmesi, bölgenin yaşamaya uygun olmadığını belirledi.)
  2. The workers were trained to identify and avoid hazards in the workplace. (İş yerindeki tehlikeleri tanımlamak ve kaçınmak için işçilere eğitim verildi.)
  3. The hazard of a fire is always present in a kitchen. (Bir yangın tehlikesi her zaman mutfakta mevcuttur.)

Bu örnek cümlelerde hazard kelimesi, tehlikeli durumlar veya olaylarla ilgili birçok farklı bağlamda kullanılmıştır. Tehlikeli koşulların varlığı veya olası riskler hakkında konuşmak için bu kelime kullanılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.