Hawker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hawker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hawker

Hawker, sokak satıcısı veya çevre esnafı olarak tanımlanabilir.

  1. The hawker on the corner was selling delicious hot dogs. (Köşedeki sokak satıcısı lezzetli sosisli sandviç satıyordu.)
  2. The hawker was shouting to attract customers. (Sokak satıcısı müşterileri çekmek için bağırıyordu.)
  3. The hawker’s cart was filled with fresh fruits and vegetables. (Sokak satıcısının arabası taze meyve ve sebzelerle doluydu.)
  4. The hawker was carrying a large basket of flowers on her head. (Sokak satıcısı başında büyük bir çiçek sepeti taşıyordu.)
  5. The hawker’s stall was decorated with colorful fabrics. (Sokak satıcısının tezgahı renkli kumaşlarla süslenmişti.)
  6. The hawker was selling handmade jewelry from her stand. (Sokak satıcısı kendi yaptığı takıları tezgahından satıyordu.)
  7. The hawker’s prices were very reasonable compared to the market. (Sokak satıcısının fiyatları pazarla karşılaştırıldığında çok makuldu.)
  8. The hawker’s voice was hoarse from shouting all day. (Sokak satıcısının sesi tüm gün bağırdığından kısık çıkmıştı.)
  9. The hawker’s children were playing nearby while she worked. (Sokak satıcısının çocukları çalışırken yakında oynuyorlardı.)
  10. The hawker’s food smelled delicious, making my mouth water. (Sokak satıcısının yemeği lezzetli kokuyordu, ağzım sulandı.)
  11. The hawker was very friendly and talkative with her customers. (Sokak satıcısı müşterileriyle çok dostça ve konuşkan davranıyordu.)
  12. The hawker’s umbrella protected her from the hot sun. (Sokak satıcısının şemsiyesi onu sıcak güneşten korudu.)
  13. The hawker was selling traditional handicrafts from her stand. (Sokak satıcısı tezgahından geleneksel el sanatları satıyordu.)
  14. The hawker’s voice echoed through the busy street. (Sokak satıcısının sesi kalabalık sokakta yankılandı.)
  15. The hawker’s cart had a sign that read “Freshly squeezed orange juice”. (Sokak satıcısının arabası “Taze sıkılmış portakal suyu” yazan bir işaret taşıyordu.)
  16. The hawker’s products were all handmade and unique. (Sokak satıcısının ürünleri tamamı el yapımı ve benzersizdi.)
  17. The hawker’s clothes were colorful and eye-catching. (Sokak satıcısının kıyafetleri renkli ve göz alıcıydı.)
  18. The hawker’s stand was located near the entrance of the market. (Sokak satıcıs
  1. The hawker’s stand was located near the entrance of the market. (Sokak satıcısının tezgahı pazarın girişine yakındı.)
  2. The hawker’s merchandise ranged from toys to souvenirs. (Sokak satıcısının malları oyuncaklardan hediyelik eşyalara kadar değişiyordu.)
  3. The hawker’s cart had a small stove where he cooked fresh kebabs. (Sokak satıcısının arabasında taze kebaplar pişirdiği küçük bir soba vardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.