Hawker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Hawker
Hawker, sokak satıcısı veya çevre esnafı olarak tanımlanabilir.
- The hawker on the corner was selling delicious hot dogs. (Köşedeki sokak satıcısı lezzetli sosisli sandviç satıyordu.)
- The hawker was shouting to attract customers. (Sokak satıcısı müşterileri çekmek için bağırıyordu.)
- The hawker’s cart was filled with fresh fruits and vegetables. (Sokak satıcısının arabası taze meyve ve sebzelerle doluydu.)
- The hawker was carrying a large basket of flowers on her head. (Sokak satıcısı başında büyük bir çiçek sepeti taşıyordu.)
- The hawker’s stall was decorated with colorful fabrics. (Sokak satıcısının tezgahı renkli kumaşlarla süslenmişti.)
- The hawker was selling handmade jewelry from her stand. (Sokak satıcısı kendi yaptığı takıları tezgahından satıyordu.)
- The hawker’s prices were very reasonable compared to the market. (Sokak satıcısının fiyatları pazarla karşılaştırıldığında çok makuldu.)
- The hawker’s voice was hoarse from shouting all day. (Sokak satıcısının sesi tüm gün bağırdığından kısık çıkmıştı.)
- The hawker’s children were playing nearby while she worked. (Sokak satıcısının çocukları çalışırken yakında oynuyorlardı.)
- The hawker’s food smelled delicious, making my mouth water. (Sokak satıcısının yemeği lezzetli kokuyordu, ağzım sulandı.)
- The hawker was very friendly and talkative with her customers. (Sokak satıcısı müşterileriyle çok dostça ve konuşkan davranıyordu.)
- The hawker’s umbrella protected her from the hot sun. (Sokak satıcısının şemsiyesi onu sıcak güneşten korudu.)
- The hawker was selling traditional handicrafts from her stand. (Sokak satıcısı tezgahından geleneksel el sanatları satıyordu.)
- The hawker’s voice echoed through the busy street. (Sokak satıcısının sesi kalabalık sokakta yankılandı.)
- The hawker’s cart had a sign that read “Freshly squeezed orange juice”. (Sokak satıcısının arabası “Taze sıkılmış portakal suyu” yazan bir işaret taşıyordu.)
- The hawker’s products were all handmade and unique. (Sokak satıcısının ürünleri tamamı el yapımı ve benzersizdi.)
- The hawker’s clothes were colorful and eye-catching. (Sokak satıcısının kıyafetleri renkli ve göz alıcıydı.)
- The hawker’s stand was located near the entrance of the market. (Sokak satıcıs
- The hawker’s stand was located near the entrance of the market. (Sokak satıcısının tezgahı pazarın girişine yakındı.)
- The hawker’s merchandise ranged from toys to souvenirs. (Sokak satıcısının malları oyuncaklardan hediyelik eşyalara kadar değişiyordu.)
- The hawker’s cart had a small stove where he cooked fresh kebabs. (Sokak satıcısının arabasında taze kebaplar pişirdiği küçük bir soba vardı.)
Hemen Yorum Yaz