Havoc İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Havoc İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Havoc Nedir?

Havoc İngilizce bir kelime olup Türkçe karşılığı “yıkım, tahribat, karışıklık” gibi anlamlara gelir. Havoc kelimesi genellikle olumsuz olayları ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The earthquake caused havoc in the city. (Deprem şehirde yıkıma yol açtı.)
2. The storm wreaked havoc on the small village. (Fırtına küçük köyde tahribata neden oldu.)
3. The pandemic wreaked havoc on the global economy. (Pandemi küresel ekonomiye büyük zarar verdi.)
4. The rioters caused havoc on the streets. (Ayaklananlar sokaklarda karışıklık çıkardı.)
5. The fire caused havoc in the building. (Yangın binada büyük hasara neden oldu.)
6. The children’s party caused havoc in the house. (Çocukların partisi evde büyük bir karışıklık yarattı.)
7. The new software update wreaked havoc on my computer. (Yeni yazılım güncellemesi bilgisayarımda büyük sorunlara yol açtı.)
8. The traffic accident caused havoc on the highway. (Trafik kazası otoyolda büyük bir karmaşa yarattı.)
9. The hurricane caused havoc along the coast. (Kasırga sahil boyunca büyük bir yıkıma neden oldu.)
10. The thieves caused havoc in the store. (Hırsızlar dükkanda büyük bir kargaşa yarattı.)
11. The malfunctioning machine caused havoc in the factory. (Arızalı makine fabrikada büyük sorunlara neden oldu.)
12. The new policy caused havoc in the company. (Yeni politika şirkette büyük bir karmaşaya yol açtı.)
13. The heavy rain caused havoc on the roads. (Aşırı yağmur yolları felç etti.)
14. The power outage caused havoc in the city. (Elektrik kesintisi şehirde büyük bir kargaşa yarattı.)
15. The protests caused havoc in the capital. (Protestolar başkentte büyük bir karışıklık yarattı.)
16. The construction site caused havoc in the neighborhood. (İnşaat alanı mahallede büyük bir rahatsızlığa neden oldu.)
17. The faulty wiring caused havoc in the building. (Hatalı kablolar binada büyük sorunlara yol açtı.)
18. The flood caused havoc in the town. (Sel kasabada büyük bir tahribata neden oldu.)
19. The strike caused havoc in the airport. (Grev havalimanında büyük bir karmaşa yarattı.)
20. The broken water pipe caused havoc in the house. (Patlayan su borusu evde büyük bir felakete neden oldu.)

Diğer Örnek Cümleler:

1. The invasion caused havoc in the city, destroying buildings and killing civilians. (İstila, binaları yıkarak ve sivilleri öldürerek şehirde büyük bir yıkıma neden oldu.)
2. The pandemic wreaked havoc on the education system, forcing schools to close and students to learn from home. (Pandemi eğitim sistemine büyük bir zarar vererek, okulların kapanmasına ve öğrencilerin evden öğrenmeye zorlanmasına neden oldu.)
3. The hacker caused havoc on the company’s servers, stealing confidential information and disrupting operations. (Hacker, şirketin sunucularına saldırarak, gizli bilgileri çalarak ve işlemleri bozarak büyük bir karmaşa yarattı.)
4. The fire in the forest caused havoc for the wildlife, destroying habitats and killing animals. (Ormandaki yangın, doğal yaşam için büyük bir felakete neden olarak, yaşam alanlarını yok ederek ve hayvanları öldürerek büyük bir yıkıma neden oldu.)
5. The political unrest caused havoc in the country, leading to protests, riots, and even a civil war. (Politik istikrarsızlık, protestolara, isyanlara ve hatta bir iç savaşa neden olarak ülkede büyük bir karmaşa yarattı.)
6. The earthquake caused havoc for the survivors, leaving many homeless and without basic necessities. (Deprem, hayatta kalanlar için büyük bir felakete neden olarak, birçok insanı evsiz ve temel ihtiyaçlardan yoksun bıraktı.)
7. The malfunctioning equipment caused havoc in the factory, delaying production and costing the company money. (Arızalı ekipman, üretimi geciktirerek ve şirkete para kaybettirerek fabrikada büyük bir karmaşa yarattı.)
8. The heavy snowstorm caused havoc on the roads, making them slippery and difficult to drive on. (Yoğun kar fırtınası, yolların kaygan ve sürüşü zor hale gelerek büyük bir karmaşa yarattı.)
9. The terrorist attack caused havoc in the city, killing innocent people and causing widespread panic. (Terör saldırısı, masum insanları öldürerek ve geniş çaplı panik yaratarak şehirde büyük bir kargaşa yarattı.)
10. The power surge caused havoc in the building, damaging electrical appliances and causing a fire. (Güç dalgalanması, elektrikli cihazları bozarak ve bir yangına neden olarak binada büyük bir felakete neden oldu.)