Have Enough İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Have Enough İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enough Nedir?

Enough kelimesi, yeterli anlamına gelir. Bir şeyin belirli bir miktarında, istenen düzeyde veya gerektiği kadar olduğunu ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. Enough food was provided for everyone at the party. (Partide herkes için yeterli miktarda yiyecek sağlandı.)
2. We don’t have enough time to finish the project. (Projeyi bitirmek için yeterli zamanımız yok.)
3. He didn’t study enough for the exam. (Sınava yeterli çalışmayı yapmadı.)
4. I don’t have enough money to buy that expensive car. (O pahalı arabayı alacak kadar yeterli param yok.)
5. She has enough experience to do the job. (İşi yapmak için yeterli tecrübesi var.)
6. Do you have enough information to make a decision? (Karar vermek için yeterli bilginiz var mı?)
7. The car isn’t fast enough to win the race. (Araba yarışı kazanmak için yeterince hızlı değil.)
8. The soup is hot enough. (Çorba yeterince sıcak.)
9. They haven’t done enough research on the topic. (Konuda yeterli araştırma yapmadılar.)
10. There aren’t enough chairs for everyone in the room. (Odada herkes için yeterli sandalye yok.)
11. We need enough volunteers to help with the event. (Etkinlikte yardımcı olmak için yeterli gönüllüye ihtiyacımız var.)
12. He’s not old enough to drive a car. (Araba kullanacak kadar yaşlı değil.)
13. There wasn’t enough time to prepare for the meeting. (Toplantıya hazırlanmak için yeterli zaman yoktu.)
14. The dress is long enough for her. (Elbise ona yeterince uzun.)
15. He didn’t work hard enough space in the suitcase for all of my clothes. (Bavulda tüm kıyafetlerim için yeterli alan yok.)
16. We have enough food for the whole week. (Tüm hafta için yeterince yemek var.)
17. The book is easy enough for beginners. (Kitap, başlangıç seviyesi için yeterince kolay.)
18. She didn’t have enough strength to lift the heavy box. (Ağır kutuyu kaldırmak için yeterli gücü yoktu.)
19. We don’t have enough chairs for the guests at the party. (Partideki misafirler için yeterli sandalyemiz yok.)