Hastily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Hastily
Hastily kelimesi Türkçe’de “aceleyle” anlamına gelir. Aşağıda hastily kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler verilmiştir.
- She packed her bags hastily and left the house. (İngilizce) (O, çantalarını aceleyle topladı ve evden ayrıldı.)
- He hastily scribbled down his phone number on a piece of paper. (İngilizce) (O, aceleyle telefon numarasını bir kağıda çizdi.)
- The car drove hastily through the crowded streets. (İngilizce) (Araba, kalabalık sokaklarda aceleyle ilerledi.)
- She finished her project hastily in order to meet the deadline. (İngilizce) (O, son tarihi karşılamak için projesini aceleyle bitirdi.)
- He hastily apologized for his mistake. (İngilizce) (O, hatası için aceleyle özür diledi.)
- The guests arrived hastily to the party. (İngilizce) (Misafirler, partiye aceleyle geldiler.)
- She hastily changed her mind about the vacation destination. (İngilizce) (O, tatil yerine aceleyle kararını değiştirdi.)
- The worker hastily cleaned up the mess before the boss arrived. (İngilizce) (İşçi, patron gelmeden önce aceleyle düzeni topladı.)
- He hastily grabbed his coat and headed out the door. (İngilizce) (O, ceketini aceleyle kaparak kapıya yöneldi.)
- She hastily applied for the job before the deadline. (İngilizce) (O, son tarihten önce iş için aceleyle başvurdu.)
- The students hastily finished their exams before the bell rang. (İngilizce) (Öğrenciler, çan çalmadan önce sınavlarını aceleyle bitirdiler.)
- The company hastily released a statement regarding the scandal. (İngilizce) (Şirket, skandal hakkında aceleyle bir açıklama yayınladı.)
- She hastily put on her makeup before the date. (İngilizce) (O, randevudan önce aceleyle makyajını yaptı.)
- The chef hastily prepared the food for the hungry customers. (İngilizce) (Şef, aç müşteriler için aceleyle yemek hazırladı.)
- He hastily made a decision without thinking it through. (İngilizce) (O, düşünmeden aceleyle bir karar verdi.)
- The workers hastily assembled the furniture before the store closed. (İngilizce) (İşçiler, mağaza kapandıktan önce aceleyle mobilyaları birle
ştirdiler.)
17. She hastily wrote a letter to her friend before leaving for the trip. (İngilizce) (O, seyahate çıkmadan önce arkadaşına aceleyle bir mektup yazdı.)
- The athlete hastily warmed up before the race. (İngilizce) (Sporcu, yarıştan önce aceleyle ısındı.)
- He hastily packed his lunch and rushed to work. (İngilizce) (O, öğle yemeğini aceleyle hazırlayıp işe koştu.)
- The couple hastily eloped without telling their families. (İngilizce) (Çift, ailelerine haber vermeden aceleyle kaçtılar.)
Türkçe cümleler:
- Yükünü aceleyle toplayıp evden çıktı.
- Telefon numarasını aceleyle bir kağıda yazdı.
- Kalabalık sokaklarda araba aceleyle ilerledi.
- Son tarihi karşılamak için projesini aceleyle bitirdi.
- Hatası için aceleyle özür diledi.
- Misafirler, partiye aceleyle geldiler.
- Tatil yerine aceleyle kararını değiştirdi.
- Patron gelmeden önce aceleyle düzeni topladı.
- Kapıya yönelirken ceketini aceleyle kaparak çıktı.
- İş için son tarihten önce aceleyle başvurdu.
- Çan çalmadan önce öğrenciler sınavlarını aceleyle bitirdiler.
- Skandal hakkında şirket aceleyle bir açıklama yayınladı.
- Randevudan önce makyajını aceleyle yaptı.
- Aç müşteriler için şef aceleyle yemek hazırladı.
- Düşünmeden aceleyle bir karar verdi.
- Mağaza kapandıktan önce işçiler aceleyle mobilyaları birleştirdiler.
- Seyahate çıkmadan önce arkadaşına aceleyle bir mektup yazdı.
- Yarıştan önce sporcu aceleyle ısındı.
- Öğle yemeğini aceleyle hazırlayıp işe koştu.
- Çift, ailelerine haber vermeden aceleyle kaçtılar.
Hemen Yorum Yaz