Hastily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hastily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hastily

Hastily kelimesi Türkçe’de “aceleyle” anlamına gelir. Aşağıda hastily kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler verilmiştir.

  1. She packed her bags hastily and left the house. (İngilizce) (O, çantalarını aceleyle topladı ve evden ayrıldı.)
  2. He hastily scribbled down his phone number on a piece of paper. (İngilizce) (O, aceleyle telefon numarasını bir kağıda çizdi.)
  3. The car drove hastily through the crowded streets. (İngilizce) (Araba, kalabalık sokaklarda aceleyle ilerledi.)
  4. She finished her project hastily in order to meet the deadline. (İngilizce) (O, son tarihi karşılamak için projesini aceleyle bitirdi.)
  5. He hastily apologized for his mistake. (İngilizce) (O, hatası için aceleyle özür diledi.)
  6. The guests arrived hastily to the party. (İngilizce) (Misafirler, partiye aceleyle geldiler.)
  7. She hastily changed her mind about the vacation destination. (İngilizce) (O, tatil yerine aceleyle kararını değiştirdi.)
  8. The worker hastily cleaned up the mess before the boss arrived. (İngilizce) (İşçi, patron gelmeden önce aceleyle düzeni topladı.)
  9. He hastily grabbed his coat and headed out the door. (İngilizce) (O, ceketini aceleyle kaparak kapıya yöneldi.)
  10. She hastily applied for the job before the deadline. (İngilizce) (O, son tarihten önce iş için aceleyle başvurdu.)
  11. The students hastily finished their exams before the bell rang. (İngilizce) (Öğrenciler, çan çalmadan önce sınavlarını aceleyle bitirdiler.)
  12. The company hastily released a statement regarding the scandal. (İngilizce) (Şirket, skandal hakkında aceleyle bir açıklama yayınladı.)
  13. She hastily put on her makeup before the date. (İngilizce) (O, randevudan önce aceleyle makyajını yaptı.)
  14. The chef hastily prepared the food for the hungry customers. (İngilizce) (Şef, aç müşteriler için aceleyle yemek hazırladı.)
  15. He hastily made a decision without thinking it through. (İngilizce) (O, düşünmeden aceleyle bir karar verdi.)
  16. The workers hastily assembled the furniture before the store closed. (İngilizce) (İşçiler, mağaza kapandıktan önce aceleyle mobilyaları birle

ştirdiler.)
17. She hastily wrote a letter to her friend before leaving for the trip. (İngilizce) (O, seyahate çıkmadan önce arkadaşına aceleyle bir mektup yazdı.)

  1. The athlete hastily warmed up before the race. (İngilizce) (Sporcu, yarıştan önce aceleyle ısındı.)
  2. He hastily packed his lunch and rushed to work. (İngilizce) (O, öğle yemeğini aceleyle hazırlayıp işe koştu.)
  3. The couple hastily eloped without telling their families. (İngilizce) (Çift, ailelerine haber vermeden aceleyle kaçtılar.)

Türkçe cümleler:

  1. Yükünü aceleyle toplayıp evden çıktı.
  2. Telefon numarasını aceleyle bir kağıda yazdı.
  3. Kalabalık sokaklarda araba aceleyle ilerledi.
  4. Son tarihi karşılamak için projesini aceleyle bitirdi.
  5. Hatası için aceleyle özür diledi.
  6. Misafirler, partiye aceleyle geldiler.
  7. Tatil yerine aceleyle kararını değiştirdi.
  8. Patron gelmeden önce aceleyle düzeni topladı.
  9. Kapıya yönelirken ceketini aceleyle kaparak çıktı.
  10. İş için son tarihten önce aceleyle başvurdu.
  11. Çan çalmadan önce öğrenciler sınavlarını aceleyle bitirdiler.
  12. Skandal hakkında şirket aceleyle bir açıklama yayınladı.
  13. Randevudan önce makyajını aceleyle yaptı.
  14. Aç müşteriler için şef aceleyle yemek hazırladı.
  15. Düşünmeden aceleyle bir karar verdi.
  16. Mağaza kapandıktan önce işçiler aceleyle mobilyaları birleştirdiler.
  17. Seyahate çıkmadan önce arkadaşına aceleyle bir mektup yazdı.
  18. Yarıştan önce sporcu aceleyle ısındı.
  19. Öğle yemeğini aceleyle hazırlayıp işe koştu.
  20. Çift, ailelerine haber vermeden aceleyle kaçtılar.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.