Hardship İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hardship İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hardship Nedir?

Hardship, zorlu, sıkıntılı, zor zamanlar anlamına gelen bir İngilizce kelime. Kişinin fiziksel, zihinsel veya finansal açıdan zorlu bir durumda olmasıdır.

Örnek Cümleler:

  1. She endured many hardships in her life. (Hayatında birçok zorlukla karşı karşıya kaldı.)
  2. The drought caused hardship for the farmers. (Kuraklık çiftçiler için sıkıntı yarattı.)
  3. The family faced financial hardship after the father lost his job. (Baba işini kaybettikten sonra aile maddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldı.)
  4. The refugees had to endure incredible hardships to reach safety. (Mülteciler güvenliğe ulaşmak için inanılmaz zorluklarla karşı karşıya kaldılar.)
  5. Hardship often brings out the best in people. (Zorluklar genellikle insanların en iyisini ortaya çıkarır.)
  6. The pandemic caused hardship for many small businesses. (Pandemi birçok küçük işletme için sıkıntı yarattı.)
  7. He faced many hardships during his time in the army. (Ordu’daki zamanında birçok zorlukla karşı karşıya kaldı.)
  8. The earthquake brought hardship to the entire region. (Deprem bölgeye geniş çaplı sıkıntılar getirdi.)
  9. Despite the hardship, she never lost hope. (Zorluklara rağmen, umudunu asla kaybetmedi.)
  10. The pandemic caused hardship for many families who lost loved ones. (Pandemi birçok sevilen kişiyi kaybeden aileler için zorluklar yarattı.)
  11. His perseverance in the face of hardship is admirable. (Zorluklar karşısında gösterdiği azim takdire şayan.)
  12. The financial hardship forced them to sell their home. (Maddi sıkıntı onları evlerini satmaya zorladı.)
  13. The company provided assistance to employees facing hardship. (Şirket, sıkıntı yaşayan çalışanlara yardım sağladı.)
  14. The war brought unimaginable hardship to the country. (Savaş ülkeye hayal edilemeyen sıkıntılar getirdi.)
  15. Despite the hardship of the journey, they reached their destination safely. (Yolculuğun zorluğuna rağmen, hedeflerine güvenli bir şekilde ulaştılar.)
  16. The pandemic caused hardship for students trying to learn from home. (Pandemi evden öğrenmeye çalışan öğrenciler için sıkıntı yarattı.)
  17. The hardship of poverty is a reality for many people around the world. (Yoksulluğun sıkıntısı dünya genelinde birçok insan için gerçek bir durumdur.)
  18. She showed great resilience in the face of hardship. (Zorluklar karşısında büyük bir direnç gösterdi.)
  19. The hardship of losing

a loved one is something that takes time to heal. (Sevilen birini kaybetmenin sıkıntısı, iyileşmek için zaman alan bir şeydir.)
20. The community came together to help those who were facing hardship after the natural disaster. (Doğal afet sonrasında sıkıntı yaşayanlara yardım etmek için topluluk bir araya geldi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.