Hard Luck İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hard Luck İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hard Luck

Hard Luck kelimesinin Türkçe anlamı “şanssızlık” veya “kötü şans” olarak çevrilebilir. Aşağıda Hard Luck kelimesinin İngilizce örnek cümlelerini ve Türkçe karşılıklarını bulabilirsiniz:

  1. Hard luck, John! Maybe you’ll win next time. (John, şanssızlık! Belki bir sonraki sefer kazanırsın.)
  2. We’ve had a lot of hard luck this season with injuries. (Bu sezon sakatlıklarla çok şanssızdık.)
  3. He’s had a run of hard luck lately, but things will get better. (Son zamanlarda şanssızlığına uğradı, ama işler daha iyi olacak.)
  4. I’ve had a bit of hard luck finding a job, but I’m still looking. (İş bulmakta biraz şanssızdım, ama hala arıyorum.)
  5. They had hard luck with the weather on their vacation. (Tatillerinde hava şanssızlık yüzünden kötüydü.)
  6. It’s hard luck that we missed the train by only a few seconds. (Sadece birkaç saniyeyle treni kaçırmak şanssızlık.)
  7. Despite some hard luck in the early rounds, the boxer went on to win the championship. (Erken turda biraz şanssızlık yaşamasına rağmen, boksör şampiyonluğu kazandı.)
  8. Hard luck seemed to follow him wherever he went. (Nereye gitse şanssızlık onu takip ediyordu.)
  9. Losing the game was just hard luck – we played well. (Maçı kaybetmek sadece şanssızlık – iyi oynadık.)
  10. It was a case of hard luck that he got caught in the traffic jam. (Trafik sıkışıklığında kalması şanssızlık oldu.)
  11. The team suffered from a lot of hard luck during the tournament. (Takım turnuva boyunca çok şanssızdı.)
  12. Hard luck can strike at any time, so be prepared. (Şanssızlık her zaman olabilir, bu yüzden hazırlıklı olun.)
  13. The company has had a string of hard luck in recent years, but they’re still in business. (Şirket son yıllarda bir dizi şanssızlık yaşadı, ama hala işlerine devam ediyorlar.)
  14. She’s had a lot of hard luck in her personal life, but she’s a survivor. (Kişisel hayatında çok şanssızlık yaşadı, ama hayatta kalmayı başardı.)
  15. Hard luck stories are a dime a dozen – everyone has them. (Şanssızlık hikayeleri
  1. He was hoping for a promotion, but hard luck, someone else got the job. (Terfi umudu vardı, ama şanssızlık, başkası işi aldı.)
  2. It’s not just about talent, you also need a bit of luck. Sometimes it’s just hard luck if you don’t make it. (Sadece yetenekle ilgili değil, biraz şans da gerekli. Bazı durumlarda başaramamanız sadece şanssızlık olabilir.)
  3. Hard luck can be a test of character, but it can also be an opportunity to grow. (Şanssızlık karakter testi olabilir, ama aynı zamanda büyüme fırsatı da olabilir.)
  4. She’s been dealt a hard luck hand in life, but she’s determined to make the best of it. (Hayatta zorlu bir şanssızlıkla karşılaştı, ama onu en iyi şekilde değerlendirmeye kararlı.)
  5. Hard luck can be a challenge, but it’s not the end of the world. There’s always another chance. (Şanssızlık zorluk olabilir, ama dünyanın sonu değil. Her zaman başka bir şans vardır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.