Hard Line İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hard Line İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hard Line

Hard line, sert bir tutum anlamına gelir. İşte bazı örnekler:

  1. The president took a hard line against terrorism. (Başkan terörizme karşı sert bir tutum aldı.)
  2. The teacher took a hard line on cheating. (Öğretmen hile yapmaya karşı sert bir tutum aldı.)
  3. The government’s hard line on immigration has been controversial. (Hükümetin göçmenlik konusundaki sert tutumu tartışmalı oldu.)
  4. The company’s hard line on safety regulations saved lives. (Şirketin güvenlik yönetmeliklerine karşı sert tutumu hayatları kurtardı.)
  5. The coach took a hard line on discipline. (Antrenör disiplin konusunda sert bir tutum aldı.)
  6. The hard line approach to drug addiction has not been effective. (Uyuşturucu bağımlılığına sert bir tutum yaklaşımı etkili olmadı.)
  7. The government’s hard line stance on climate change has been criticized. (Hükümetin iklim değişikliği konusundaki sert duruşu eleştirildi.)
  8. The police took a hard line on public drunkenness. (Polis açık sarhoşluğa karşı sert bir tutum aldı.)
  9. The manager’s hard line on tardiness improved employee punctuality. (Yöneticinin geç kalmaya karşı sert tutumu, çalışanların dakikliğini artırdı.)
  10. The hard line approach to parenting may not be effective for all children. (Ebeveynlikte sert bir tutum yaklaşımı tüm çocuklar için etkili olmayabilir.)
  11. The company’s hard line policy on sexual harassment was necessary. (Şirketin cinsel tacize karşı sert politikası gereklidir.)
  12. The government’s hard line approach to terrorism has been criticized for violating human rights. (Hükümetin teröre karşı sert tutumu, insan haklarını ihlal ettiği için eleştirildi.)
  13. The coach’s hard line on training paid off during the competition. (Antrenörün eğitime karşı sert tutumu, yarışma sırasında karşılığını verdi.)
  14. The school’s hard line on bullying improved student safety. (Okulun zorbalığa karşı sert tutumu öğrenci güvenliğini artırdı.)
  15. The hard line approach to negotiating didn’t work in this situation. (Bu durumda, müzakereye sert bir tutum yaklaşımı işe yaramadı.)
  16. The government’s hard line stance on drugs has been controversial. (Hükümetin uyuşturuculara karşı sert duruşu tartışmalı oldu.)
  17. The manager’s hard line approach to customer service was effective. (Müşteri hizmetlerine karşı yöneticinin sert tutumu etkiliydi.)
  18. The hard line approach to discipline may have negative effects on children’s mental health. (Disipline karşı sert tutum, çocukların zihinsel sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir.)
  1. The coach’s hard line on player behavior improved team performance. (Antrenörün oyuncu davranışlarına karşı sert tutumu takım performansını artırdı.)
  2. The company’s hard line approach to cost cutting led to layoffs. (Maliyet kesintisine karşı şirketin sert tutumu işten çıkarmalara yol açtı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.