Hard Line İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Hard Line
Hard line, sert bir tutum anlamına gelir. İşte bazı örnekler:
- The president took a hard line against terrorism. (Başkan terörizme karşı sert bir tutum aldı.)
- The teacher took a hard line on cheating. (Öğretmen hile yapmaya karşı sert bir tutum aldı.)
- The government’s hard line on immigration has been controversial. (Hükümetin göçmenlik konusundaki sert tutumu tartışmalı oldu.)
- The company’s hard line on safety regulations saved lives. (Şirketin güvenlik yönetmeliklerine karşı sert tutumu hayatları kurtardı.)
- The coach took a hard line on discipline. (Antrenör disiplin konusunda sert bir tutum aldı.)
- The hard line approach to drug addiction has not been effective. (Uyuşturucu bağımlılığına sert bir tutum yaklaşımı etkili olmadı.)
- The government’s hard line stance on climate change has been criticized. (Hükümetin iklim değişikliği konusundaki sert duruşu eleştirildi.)
- The police took a hard line on public drunkenness. (Polis açık sarhoşluğa karşı sert bir tutum aldı.)
- The manager’s hard line on tardiness improved employee punctuality. (Yöneticinin geç kalmaya karşı sert tutumu, çalışanların dakikliğini artırdı.)
- The hard line approach to parenting may not be effective for all children. (Ebeveynlikte sert bir tutum yaklaşımı tüm çocuklar için etkili olmayabilir.)
- The company’s hard line policy on sexual harassment was necessary. (Şirketin cinsel tacize karşı sert politikası gereklidir.)
- The government’s hard line approach to terrorism has been criticized for violating human rights. (Hükümetin teröre karşı sert tutumu, insan haklarını ihlal ettiği için eleştirildi.)
- The coach’s hard line on training paid off during the competition. (Antrenörün eğitime karşı sert tutumu, yarışma sırasında karşılığını verdi.)
- The school’s hard line on bullying improved student safety. (Okulun zorbalığa karşı sert tutumu öğrenci güvenliğini artırdı.)
- The hard line approach to negotiating didn’t work in this situation. (Bu durumda, müzakereye sert bir tutum yaklaşımı işe yaramadı.)
- The government’s hard line stance on drugs has been controversial. (Hükümetin uyuşturuculara karşı sert duruşu tartışmalı oldu.)
- The manager’s hard line approach to customer service was effective. (Müşteri hizmetlerine karşı yöneticinin sert tutumu etkiliydi.)
- The hard line approach to discipline may have negative effects on children’s mental health. (Disipline karşı sert tutum, çocukların zihinsel sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir.)
- The coach’s hard line on player behavior improved team performance. (Antrenörün oyuncu davranışlarına karşı sert tutumu takım performansını artırdı.)
- The company’s hard line approach to cost cutting led to layoffs. (Maliyet kesintisine karşı şirketin sert tutumu işten çıkarmalara yol açtı.)
Hemen Yorum Yaz