Halve İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Halve İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Halve kelimesi ne anlama gelir?


Halve, bir şeyi ikiye bölmek veya yarıya indirmek anlamına gelen bir fiildir.

Örnek cümleler:


1. I need to halve this cake to share with my friend. (Bu keki arkadaşımla paylaşmak için yarıya bölmem gerekiyor.)
2. The company plans to halve its expenses next year. (Şirket gelecek yıl harcamalarını yarı yarıya azaltmayı planlıyor.)
3. You can halve the recipe if you don’t need that much food. (Eğer bu kadar yemek yapmanız gerekmiyorsa, tarifi yarıya indirebilirsiniz.)
4. The government wants to halve the unemployment rate by next year. (Hükümet gelecek yıl işsizlik oranını yarı yarıya azaltmak istiyor.)
5. I always halve my pills before taking them. (İlaçlarımı kullanmadan önce her zaman yarıya bölüyorum.)
6. If you halve the amount of sugar in the recipe, it will be healthier. (Tarifteki şeker miktarını yarıya indirirseniz daha sağlıklı olur.)
7. We need to halve our carbon emissions to prevent climate change. (İklim değişikliğini önlemek için karbon emisyonlarımızı yarıya indirmemiz gerekiyor.)
8. You can halve the time it takes to cook rice by using a pressure cooker. (Bir düdüklü tencere kullanarak pirincin pişme süresini yarıya indirebilirsiniz.)
9. The stock price has halved in the past month. (Hisse senedi fiyatı geçen ay yarıya düştü.)
10. I always halve my portion sizes when I’m trying to lose weight. (Kilo vermek istediğimde her zaman porsiyon boyutlarımı yarıya indiriyorum.)
11. If we halve the number of cars on the road, traffic will improve. (Yoldaki araç sayısını yarıya indirirsek, trafik düzelecektir.)
12. The population of the town has halved since the factory closed. (Fabrika kapandığından beri kasabanın nüfusu yarı yarıya azaldı.)
13. We can halve the cost of the project by using cheaper materials.
  • The marathon runner was able to halve his time from last year. (Maraton koşucusu, geçen yıla göre süresini yarıya indirmeyi başardı.)
  • You can halve the risk of heart disease by exercising regularly. (Düzenli egzersiz yaparak kalp hastalığı riskinizi yarıya indirebilirsiniz.)
  • The school plans to halve the class sizes next year. (Okul gelecek yıl sınıf boyutlarını yarıya indirmeyi planlıyor.)
  • If we halve the distance between the two cities, we can reduce travel time. (İki şehir arasındaki mesafeyi yarıya indirirsek, seyahat süresini azaltabiliriz.)
  • You should halve the amount of salt you use in your cooking. (Yemek yaparken kullandığınız tuz miktarını yarıya indirmelisiniz.)
  • The company decided to halve the number of employees to save money. (Şirket para biriktirmek için çalışan sayısını yarıya indirmeye karar verdi.)
  • If you want to save money on your electricity bill, try to halve your energy usage. (Elektrik faturanızdan para biriktirmek istiyorsanız, enerji kullanımınızı yarıya indirmeyi deneyin.)
  • Bu örnek cümlelerde halve fiili, yemek tariflerinde, maddi harcamalarda, çevresel faktörlerde, sağlık ve fitness ile ilgili durumlarda, zaman, mesafe, maliyet, iş sayısı ve çalışan sayısını azaltmada kullanılmıştır.

    Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

    Hemen Yorum Yaz

    Adını veya rumuzunu yazabilirsin.