Hake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Hake
Hake, bir balık türüdür ve derin sularda yaşar. Etleri lezzetli ve beyazdır.
-
Hake is a popular fish in Europe.
(Türkçe: Hake, Avrupa’da popüler bir balıktır.) -
I ordered grilled hake for dinner last night.
(Türkçe: Dün akşam yemeği için ızgara hake sipariş ettim.) -
The restaurant specializes in seafood dishes, especially hake.
(Türkçe: Restoran, deniz ürünleri yemeklerinde uzmanlaşmıştır, özellikle de hake balığında.) -
The fishmonger had fresh hake on display at the market.
(Türkçe: Balıkçı tezgahında markette taze hake vardı.) -
We caught a huge hake while deep-sea fishing.
(Türkçe: Derin deniz balıkçılığı yaparken büyük bir hake yakaladık.) -
The recipe called for fillets of hake seasoned with herbs and lemon.
(Türkçe: Tarif, otlar ve limonla tatlandırılmış hake filetosu istedi.) -
The fish and chips shop offered hake as a substitute for cod.
(Türkçe: Balık ve cips dükkanı, koda alternatif olarak hake sundu.) -
The Spanish dish, merluza a la gallega, features hake as the main ingredient.
(Türkçe: İspanyol yemeği, merluza a la gallega, ana malzeme olarak hake kullanır.) -
The fisherman caught several hake while trawling the ocean floor.
(Türkçe: Balıkçı, okyanus tabanını çekerken birkaç hake yakaladı.) -
The chef recommended pan-seared hake for a light and healthy meal.
(Türkçe: Şef, hafif ve sağlıklı bir yemek için tavada kızartılmış hake önerdi.) -
The fisherman filleted the hake and removed the bones.
(Türkçe: Balıkçı hake‘i fileto haline getirdi ve kemikleri çıkardı.) -
The market had a special on fresh hake for the weekend.
(Türk
çe: Market, hafta sonu için taze hake üzerine özel bir teklif sundu.)
-
The restaurant’s signature dish was a stew made with hake and vegetables.
(Türkçe: Restoranın imza yemeği, hake ve sebzelerle yapılan bir güveçti.) -
The fisherman caught a large hake weighing over 10 pounds.
(Türkçe: Balıkçı, 10 pound’dan fazla ağırlığında büyük bir hake yakaladı.) -
The recipe called for hake to be poached in white wine and served with a creamy sauce.
(Türkçe: Tarif, beyaz şarapta haşlanmış ve kremsi sos ile servis edilmesi gereken hake istedi.) -
The seafood restaurant had a variety of dishes featuring hake, including grilled, fried, and baked options.
(Türkçe: Deniz ürünleri restoranı, ızgara, kızartma ve fırın seçeneklerini içeren çeşitli hake yemekleri sunuyordu.) -
The fishmonger recommended hake for a healthier alternative to more fatty fish like salmon.
(Türkçe: Balıkçı, somon gibi daha yağlı balıklara daha sağlıklı bir alternatif olarak hake önerdi.) -
The chef used hake as a base for a flavorful fish soup.
(Türkçe: Şef, lezzetli bir balık çorbası için hake kullanıldı.) -
The restaurant offered a special promotion for grilled hake on Fridays.
(Türkçe: Restoran, cuma günleri ızgara hake için özel bir promosyon sunuyordu.) -
The fisherman brought in a catch of various fish, including hake, to sell at the market.
(Türkçe: Balıkçı, markette satmak için hake dahil çeşitli balıklar getirdi.)
Hemen Yorum Yaz