Hake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hake

Hake, bir balık türüdür ve derin sularda yaşar. Etleri lezzetli ve beyazdır.

  1. Hake is a popular fish in Europe.
    (Türkçe: Hake, Avrupa’da popüler bir balıktır.)

  2. I ordered grilled hake for dinner last night.
    (Türkçe: Dün akşam yemeği için ızgara hake sipariş ettim.)

  3. The restaurant specializes in seafood dishes, especially hake.
    (Türkçe: Restoran, deniz ürünleri yemeklerinde uzmanlaşmıştır, özellikle de hake balığında.)

  4. The fishmonger had fresh hake on display at the market.
    (Türkçe: Balıkçı tezgahında markette taze hake vardı.)

  5. We caught a huge hake while deep-sea fishing.
    (Türkçe: Derin deniz balıkçılığı yaparken büyük bir hake yakaladık.)

  6. The recipe called for fillets of hake seasoned with herbs and lemon.
    (Türkçe: Tarif, otlar ve limonla tatlandırılmış hake filetosu istedi.)

  7. The fish and chips shop offered hake as a substitute for cod.
    (Türkçe: Balık ve cips dükkanı, koda alternatif olarak hake sundu.)

  8. The Spanish dish, merluza a la gallega, features hake as the main ingredient.
    (Türkçe: İspanyol yemeği, merluza a la gallega, ana malzeme olarak hake kullanır.)

  9. The fisherman caught several hake while trawling the ocean floor.
    (Türkçe: Balıkçı, okyanus tabanını çekerken birkaç hake yakaladı.)

  10. The chef recommended pan-seared hake for a light and healthy meal.
    (Türkçe: Şef, hafif ve sağlıklı bir yemek için tavada kızartılmış hake önerdi.)

  11. The fisherman filleted the hake and removed the bones.
    (Türkçe: Balıkçı hake‘i fileto haline getirdi ve kemikleri çıkardı.)

  12. The market had a special on fresh hake for the weekend.
    (Türk

çe: Market, hafta sonu için taze hake üzerine özel bir teklif sundu.)

  1. The restaurant’s signature dish was a stew made with hake and vegetables.
    (Türkçe: Restoranın imza yemeği, hake ve sebzelerle yapılan bir güveçti.)

  2. The fisherman caught a large hake weighing over 10 pounds.
    (Türkçe: Balıkçı, 10 pound’dan fazla ağırlığında büyük bir hake yakaladı.)

  3. The recipe called for hake to be poached in white wine and served with a creamy sauce.
    (Türkçe: Tarif, beyaz şarapta haşlanmış ve kremsi sos ile servis edilmesi gereken hake istedi.)

  4. The seafood restaurant had a variety of dishes featuring hake, including grilled, fried, and baked options.
    (Türkçe: Deniz ürünleri restoranı, ızgara, kızartma ve fırın seçeneklerini içeren çeşitli hake yemekleri sunuyordu.)

  5. The fishmonger recommended hake for a healthier alternative to more fatty fish like salmon.
    (Türkçe: Balıkçı, somon gibi daha yağlı balıklara daha sağlıklı bir alternatif olarak hake önerdi.)

  6. The chef used hake as a base for a flavorful fish soup.
    (Türkçe: Şef, lezzetli bir balık çorbası için hake kullanıldı.)

  7. The restaurant offered a special promotion for grilled hake on Fridays.
    (Türkçe: Restoran, cuma günleri ızgara hake için özel bir promosyon sunuyordu.)

  8. The fisherman brought in a catch of various fish, including hake, to sell at the market.
    (Türkçe: Balıkçı, markette satmak için hake dahil çeşitli balıklar getirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.