Gut İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Gut
Gut, bağırsak veya sindirim sistemi anlamına gelir.
Örnek cümleler:
- My gut feeling is telling me to trust him. (İçgüdüm bana ona güvenmem gerektiğini söylüyor.)
- A healthy gut is essential for overall health. (Genel sağlık için sağlıklı bir bağırsak önemlidir.)
- She had a gut reaction to the news. (Haberlere karşı içgüdüsel bir tepki verdi.)
- Certain foods can irritate the gut. (Bazı yiyecekler bağırsağı rahatsız edebilir.)
- He had a gut feeling that something was wrong. (Bir şeylerin yanlış olduğuna dair içgüdüsel bir hissi vardı.)
- The gut microbiome plays an important role in our health. (Bağırsak mikrobiyomu sağlığımızda önemli bir rol oynar.)
- She felt a pain in her gut after eating spicy food. (Baharatlı yiyecekler yedikten sonra karın ağrısı hissetti.)
- The gut-brain connection is a fascinating area of research. (Bağırsak-beyin bağlantısı araştırmanın ilginç bir alanıdır.)
- He made a gut decision without thinking it through. (Düşünmeden içgüdüsel bir karar verdi.)
- Stress can have a negative impact on the gut. (Stres bağırsak üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir.)
- The gut is sometimes referred to as the “second brain.” (Bağırsak bazen “ikinci beyin” olarak adlandırılır.)
- She experienced a gut-wrenching feeling when she heard the news. (Haberleri duyduğunda bağırsaklarında acı hissetti.)
- A diet high in fiber can improve gut health. (Lif açısından zengin bir diyet bağırsak sağlığını iyileştirebilir.)
- He had a gut feeling that he should quit his job. (İşinden ayrılması gerektiği hissi vardı.)
- Inflammation in the gut can lead to a variety of health problems. (Bağırsakta inflamasyon çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.)
- She followed her gut instinct and avoided the sketchy-looking alley. (İçgüdüsüne güvendi ve şüpheli görünen sokaktan kaçındı.)
- A balanced diet is key to maintaining a healthy gut. (Sağlıklı bir bağırsak için dengeli bir diyet önemlidir.)
- He felt a gut-wrenching pain when he heard the tragic news. (Tragik haberleri duyduğunda bağırsaklarında acı hissetti.)
- The gut is home to trillions of microorganisms. (Bağırsak trilyonlarca mikroorganizmaya ev sahipliği yapar.)
- Trust your gut when it comes to making important decisions. (Önemli kararlar verirken içgüdülerinize güvenin.)
Gut (Devamı)
- Certain medications can disrupt the balance of bacteria in the gut. (Bazı ilaçlar bağırsaktaki bakteri dengesini bozabilir.)
- She experienced gut-wrenching anxiety before her big presentation. (Büyük sunumundan önce bağırsaklarında kaygı hissetti.)
- The gut plays a crucial role in the immune system. (Bağırsak bağışıklık sistemi için hayati bir rol oynar.)
- He had a gut feeling that he should invest in that company. (Şirkete yatırım yapması gerektiği hissi vardı.)
- Eating fermented foods can promote gut health. (Fermente yiyecekler yemek bağırsak sağlığını destekleyebilir.)
- The gut is responsible for absorbing nutrients from the food we eat. (Bağırsak, yediğimiz yiyeceklerden besinleri emmekten sorumludur.)
- She had a gut reaction of disbelief when she heard the news. (Haberleri duyduğunda şaşkınlıkla karışık içgüdüsel bir tepki verdi.)
- The gut has a complex network of nerves that communicate with the brain. (Bağırsak, beynle iletişim kurabilen karmaşık bir sinir ağına sahiptir.)
- He ignored his gut feeling and ended up regretting it later. (İçgüdülerini yok saydı ve sonradan pişman oldu.)
- Gut health can affect our mood and mental well-being. (Bağırsak sağlığı ruh halimizi ve zihinsel sağlığımızı etkileyebilir.)
Hemen Yorum Yaz