Gusty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gusty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gusty İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Fırtınalı, şiddetli rüzgarlı

  1. The gusty wind knocked over the trash cans. (Fırtınalı rüzgar çöp kutularını devirdi.)
  2. We had to cancel the picnic due to the gusty weather. (Fırtınalı hava nedeniyle pikniği iptal etmek zorunda kaldık.)
  3. The boat struggled to stay afloat in the gusty sea. (Tekne fırtınalı denizde ayakta kalmak için mücadele etti.)
  4. The gusty winds made it difficult to hear each other during the walk. (Fırtınalı rüzgarlar yürüyüş sırasında birbirimizi duymayı zorlaştırdı.)
  5. The gusty weather prevented the hot air balloon from taking off. (Fırtınalı hava sıcak hava balonunun kalkmasını engelledi.)
  6. The trees swayed back and forth in the gusty wind. (Ağaçlar fırtınalı rüzgarın etkisiyle öne arkaya sallandı.)
  7. The gusty conditions made it challenging to play golf. (Fırtınalı koşullar golf oynamayı zorlaştırdı.)
  8. The gusty storm caused damage to the roof of the house. (Fırtınalı fırtına evin çatısına zarar verdi.)
  9. The gusty wind caused my hair to fly in every direction. (Fırtınalı rüzgar saçlarımın her yöne uçmasına neden oldu.)
  10. The gusty weather made it uncomfortable to walk outside. (Fırtınalı hava dışarıda yürümeyi rahatsız hale getirdi.)
  11. The gusty wind made it difficult to light the campfire. (Fırtınalı rüzgar kamp ateşini yakmayı zorlaştırdı.)
  12. The gusty conditions caused flight delays at the airport. (Fırtınalı koşullar havaalanında uçuş gecikmelerine neden oldu.)
  13. The gusty winds knocked down power lines, causing a blackout. (Fırtınalı rüzgarlar güç hatlarını devirdi, bir elektrik kesintisine neden oldu.)
  14. The gusty weather made it dangerous to drive on the highway. (Fırtınalı hava otoyolda araba kullanmayı tehlikeli hale getirdi.)
  15. The gusty wind made it challenging to fly the kite. (Fırtınalı rüzgar uçurtmayı uçurmayı zorlaştırdı.)
  16. The gusty conditions made it difficult to film the movie scene. (Fırtınalı koşullar film sahnesini çekmeyi zorlaştırdı.)
  17. The gusty wind made the tall buildings sway back and forth. (Fırtınalı rüzgar yüksek binaların öne arkaya sallanmasına neden oldu.)
  18. The gusty weather ruined the outdoor wedding

Türkçe Anlamı: Fırtınalı, şiddetli rüzgarlı

  1. The gusty winds blew away the umbrella from the patio table. (Fırtınalı rüzgar teras masasındaki şemsiyeyi uçurdu.)
  2. The gusty weather made it impossible to enjoy the beach day. (Fırtınalı hava plaj gününü keyifle geçirmeyi imkansız hale getirdi.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Fırtınalı rüzgar çöp kutularını devirdi.
  2. Fırtınalı hava nedeniyle pikniği iptal etmek zorunda kaldık.
  3. Tekne fırtınalı denizde ayakta kalmak için mücadele etti.
  4. Fırtınalı rüzgarlar yürüyüş sırasında birbirimizi duymayı zorlaştırdı.
  5. Fırtınalı hava sıcak hava balonunun kalkmasını engelledi.
  6. Ağaçlar fırtınalı rüzgarın etkisiyle öne arkaya sallandı.
  7. Fırtınalı koşullar golf oynamayı zorlaştırdı.
  8. Fırtınalı fırtına evin çatısına zarar verdi.
  9. Fırtınalı rüzgar saçlarımın her yöne uçmasına neden oldu.
  10. Fırtınalı hava dışarıda yürümeyi rahatsız hale getirdi.
  11. Fırtınalı rüzgar kamp ateşini yakmayı zorlaştırdı.
  12. Fırtınalı koşullar havaalanında uçuş gecikmelerine neden oldu.
  13. Fırtınalı rüzgarlar güç hatlarını devirdi, bir elektrik kesintisine neden oldu.
  14. Fırtınalı hava otoyolda araba kullanmayı tehlikeli hale getirdi.
  15. Fırtınalı rüzgar uçurtmayı uçurmayı zorlaştırdı.
  16. Fırtınalı koşullar film sahnesini çekmeyi zorlaştırdı.
  17. Fırtınalı rüzgar yüksek binaların öne arkaya sallanmasına neden oldu.
  18. Fırtınalı hava açık hava düğününü mahvetti.
  19. Fırtınalı rüzgar teras masasındaki şemsiyeyi uçurdu.
  20. Fırtınalı hava plaj gününü keyifle geçirmeyi imkansız hale getirdi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.