Guess İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Guess İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Guess (tahmin etmek)

Guess kelimesi, bir şeyin sonucunu veya doğruluğunu tahmin etmek anlamına gelir. Bu kelime, farklı durum ve konularla kullanılabilir. Aşağıda Guess kelimesinin kullanımına örnek cümleler yer almaktadır.

  1. I can only guess what he is thinking right now. (Şu anda ne düşündüğünü sadece tahmin edebilirim.)
  2. Can you guess the answer to this question? (Bu sorunun cevabını tahmin edebilir misin?)
  3. I guess we should leave now before it gets dark. (Sanırım karanlık olmadan şimdi ayrılmalıyız.)
  4. I guess you’re right, I should have studied more. (Sanırım haklısın, daha fazla çalışmalıydım.)
  5. I guess we’ll have to cancel the picnic due to the bad weather. (Sanırım kötü hava koşulları nedeniyle pikniği iptal etmek zorunda kalacağız.)
  6. She guessed his age to be around 40. (Yaşını yaklaşık 40 olarak tahmin etti.)
  7. I guessed the weight of the pumpkin correctly. (Kabak ağırlığını doğru tahmin ettim.)
  8. I can only guess how much the car repair will cost. (Araba tamirinin ne kadar tutacağını sadece tahmin edebilirim.)
  9. I guessed the outcome of the game before it started. (Oyunun sonucunu başlamadan önce tahmin ettim.)
  10. I guess we’ll have to take a different route because of the traffic. (Sanırım trafik nedeniyle farklı bir rota almak zorunda kalacağız.)
  11. I can only guess why she’s not answering her phone. (Neden telefonuna cevap vermediğini sadece tahmin edebilirim.)
  12. He guessed the correct amount of jelly beans in the jar. (Kavanozdaki jöle fasulyelerin doğru miktarını tahmin etti.)
  13. I guess we’ll have to postpone the meeting until next week. (Sanırım toplantıyı önümüzdeki haftaya kadar ertelemeliyiz.)
  14. Can you guess who I saw at the store today? (Bugün mağazada kim gördüğümü tahmin edebilir misin?)
  15. I guessed that he would arrive late, and I was right. (Geç kalacağını tahmin ettim ve haklı çıktım.)

=’color:blue’>She tried to guess what her friend was feeling, but she couldn’t tell. (Arkadaşının ne hissettiğini tahmin etmeye çalıştı, ama söyleyemedi.)
17. I guess we’ll have to find a new restaurant since this one is closed. (Sanırım bu kapandığı için yeni bir restoran bulmalıyız.)

  1. He guessed the correct direction to the nearest gas station. (En yakın benzin istasyonuna doğru yönü doğru tahmin etti.)
  2. I can only guess how much longer the movie will last. (Film ne kadar daha sürecek sadece tahmin edebilirim.)
  3. She guessed the price of the antique vase to be around $500. (Antika vazo fiyatını yaklaşık 500 dolar olarak tahmin etti.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. tahmin etmek
  2. tahmin etmek
  3. sanırım, tahminimce
  4. sanırım, tahminimce
  5. tahmin etmek, öngörmek
  6. tahmin etmek
  7. tahmin etmek
  8. tahmin etmek
  9. tahmin etmek
  10. sanırım, tahminimce
  11. tahmin etmek
  12. tahmin etmek
  13. ertelemek
  14. tahmin etmek
  15. tahmin etmek, öngörmek
  16. tahmin etmek
  17. yeni bir şey bulmak zorunda kalmak
  18. tahmin etmek
  19. tahmin etmek
  20. tahmin etmek.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.