Guerrilla İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Guerrilla İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Guerrilla

Guerrilla, küçük grupların geleneksel askeri yöntemleri kullanmadan, genellikle vahşi bir çevrede savaşmak üzere örgütlendiği bir taktiktir.

Örnek cümleler:

  1. The guerrilla fighters ambushed the enemy convoy.
    (Guerrilla savaşçıları düşman konvoyuna pusu kurdu.)

  2. The guerrilla war in the mountains lasted for years.
    (Dağlardaki gerilla savaşı yıllarca sürdü.)

  3. The guerrillas were outnumbered, but they fought bravely.
    (Guerrilla savaşçıları sayıca azdı, ama cesurca savaştılar.)

  4. The government sent troops to fight the guerrillas.
    (Hükümet gerillalara karşı asker gönderdi.)

  5. The guerrillas used hit-and-run tactics to attack the enemy.
    (Guerrillalar düşmanı saldırmak için çarp-kaç taktiklerini kullandı.)

  6. The guerrillas hid in the jungle to avoid detection.
    (Guerrillalar tespit edilmekten kaçınmak için ormanda saklandılar.)

  7. The guerrillas had to scavenge for food in the wilderness.
    (Guerrillalar yabanlıkta yiyecek bulmak zorunda kaldılar.)

  8. The guerrilla leader gave a rousing speech to his troops.
    (Guerrilla lideri askerlerine coşkulu bir konuşma yaptı.)

  9. The government offered amnesty to the guerrillas if they surrendered.
    (Hükümet, gerillaların teslim olması halinde af teklif etti.)

  10. The guerrillas used homemade bombs to attack the enemy base.
    (Guerrillalar düşman üssüne saldırmak için ev yapımı bombalar kullandılar.)

  11. The guerrilla warfare was taking a toll on the civilian population.
    (Guerrilla savaşı sivil nüfusa ağır bir bedel ödetti.)

  12. The guerrilla fighters had to constantly move to avoid being tracked.
    (Guerrilla savaşçıları takip edilmekten kaçınmak için sürekli hareket etmek zorundaydı.)

  13. The guerrillas had to rely on support from sympathetic locals.
    (Guerrillalar sempatik yerel halktan destek almaya bağımlıydı.)

  14. The guerrilla unit was able to capture a key supply route.
    (Guerrilla birimi önemli bir tedarik yolu ele geçirebildi.)

  15. The government accused the guerrillas of committing atrocities against civilians.
    (Hükümet gerillaların sivillere karşı vahşet işlediğini iddia etti.)

  16. The guerrilla fighters were skilled at guerrilla tactics and survival skills.
    (Guerrilla savaşçıları gerilla taktikleri ve hayatta kalma becerilerinde yetenekliydi.)

  17. The guerrilla warfare destabilized the region.
    (Guerrilla savaşı bölgeyi istikrarsızlaştırdı.)

  18. The guerrilla fighters operated in small cells to avoid detection.
    (Guerrilla savaşçıları tespit edilmekten kaçınmak için küç

ük hücrelerde çalıştı.)

  1. The guerrilla leader was known for his charismatic personality and leadership skills.
    (Guerrilla lideri karizmatik kişiliği ve liderlik becerileriyle tanınıyordu.)

  2. The guerrilla fighters were able to inflict significant damage on the enemy’s infrastructure.
    (Guerrilla savaşçıları düşmanın altyapısına önemli zararlar verebildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.