Grumble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Grumble
Grumble, “hırlama, mızmızlanma, homurdanma” anlamlarına gelir.
- I could hear my stomach grumble from hunger. (Midenin açlıktan hırlamasını duyabiliyordum.)
- She grumbled about having to wake up early. (Erken kalkmak zorunda kalması hakkında mızmızlandı.)
- The customers were grumbling about the slow service. (Müşteriler, yavaş servis hakkında homurdanıyorlardı.)
- He grumbled about the cold weather. (Soğuk hava hakkında homurdandı.)
- The teacher grumbled about the students’ lack of interest. (Öğretmen, öğrencilerin ilgisizliği hakkında mızmızlandı.)
- The old man grumbled to himself as he shuffled down the street. (Yaşlı adam sokakta sürünerken kendi kendine homurdandı.)
- She grumbled about the price of the tickets. (Biletlerin fiyatı hakkında mızmızlandı.)
- The athlete grumbled about the coach’s decision. (Sporcu, antrenörün kararı hakkında homurdandı.)
- The dog grumbled when I took away its bone. (Kemiğini aldığımda köpek homurdandı.)
- He grumbled about the traffic on his way to work. (İşe giderken trafik hakkında homurdandı.)
- The employees grumbled about their low salaries. (Çalışanlar düşük maaşları hakkında homurdandı.)
- She grumbled about her roommate’s messy habits. (Oda arkadaşının dağınık alışkanlıkları hakkında mızmızlandı.)
- The politician grumbled about the media’s unfair coverage. (Politikacı, medyanın adil olmayan haberlerinden homurdandı.)
- The child grumbled about having to eat vegetables. (Çocuk sebzeleri yemek zorunda kalmak hakkında mızmızlandı.)
- He grumbled about the noise from the construction site. (İnşaat alanından gelen gürültü hakkında homurdandı.)
- The passengers grumbled about the delayed flight. (Yolcular, gecikmiş uçuş hakkında homurdandı.)
- She grumbled about her boss’s unreasonable demands. (Patronunun mantıksız talepleri hakkında mızmızlandı.)
- The students grumbled about the difficult exam. (Öğrenciler zorlu sınav hakkında homurdandı.)
- He grumbled about the poor quality of the food. (Yemeklerin kalitesizliği hakkında homurdandı.)
- The hiker grumbled about the steep incline of the trail. (Yürüyüşçü, patikanın dik eğiminden homurdandı.)
- She grumbled about her phone’s battery life. (Telefonunun pil ömrü hakkında mızmızlandı.)
- The customer grumbled about the small portion size of the meal. (Müşteri, yemeğin küçük porsiyonu hakkında homurdandı.)
- He grumbled about the lack of parking spaces in the city. (Kentteki park yeri eksikliği hakkında homurdandı.)
- The employee grumbled about the long working hours. (Çalışan, uzun çalışma saatleri hakkında mızmızlandı.)
- The cat grumbled when it couldn’t catch the mouse. (Kedi, fareyi yakalayamadığında homurdandı.)
- She grumbled about the loud music from her neighbor’s house. (Komşusundan gelen yüksek müzik hakkında mızmızlandı.)
- The traveler grumbled about the high prices at the airport. (Yolcu, havalimanındaki yüksek fiyatlar hakkında homurdandı.)
- He grumbled about the poor service at the restaurant. (Restorandaki kötü servis hakkında homurdandı.)
- The customer grumbled about the defective product. (Müşteri, bozuk ürün hakkında homurdandı.)
- She grumbled about the rainy weather ruining her plans. (Yağmurlu hava planlarını altüst ettiği için mızmızlandı.)
Hemen Yorum Yaz