Group İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Group İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Group

Group, Türkçe’de “grup” anlamına gelir. Bir araya gelen insanların oluşturdukları topluluklara verilen addır. İş yerlerinde, okullarda, sosyal organizasyonlarda, hobi gruplarında ve diğer birçok yerde kullanılabilir.

1. I am part of a study group to prepare for the exam. – Sınava hazırlık için bir çalışma grubunun parçasıyım.
2. The group of friends went to the park to have a picnic. – Arkadaş grubu piknik yapmak için parka gitti.
3. The company has formed a focus group to test their new product. – Şirket, yeni ürünlerini test etmek için bir odak grup oluşturdu.
4. The group of volunteers helped clean up the beach. – Gönüllüler, plajı temizlemeye yardımcı olan bir grup oluşturdular.
5. My son is part of a sports group at school. – Oğlum, okuldaki bir spor grubunun parçası.
6. The group of protesters marched through the streets peacefully. – Protestocular, sokaklarda barışçıl bir şekilde yürüdüler.
7. Our book club meets once a month to discuss a chosen book. – Kitap kulübümüz, seçilen bir kitabı tartışmak için ayda bir kez toplanır.
8. The therapy group helped each other through their struggles. – Terapi grubu, birbirlerine mücadelelerinde yardımcı oldular.
9. The music group performed their latest song at the concert. – Müzik grubu, son şarkılarını konserde seslendirdiler.
10. The group of students worked together on the science project. – Öğrenci grubu, bilim projesinde birlikte çalıştılar.
11. The hiking group went on a weekend trip to the mountains. – Yürüyüş grubu, dağlara hafta sonu gezisine gitti.
12. The theater group put on a play for the local community. – Tiyatro grubu, yerel topluluk için bir oyun sahneledi.
13. The dance group practiced their routine for the upcoming competition. – Dans grubu, yaklaşan yarışma için rutinlerini çalıştılar.
14. The social media group shared information about upcoming events. – Sosyal medya grubu, yaklaşan etkinlikler hakkında bilgi paylaştılar.
15. The cooking group learned how to make a new recipe together. – Yemek yapma grubu, birlikte yeni bir tarif öğrendiler.
16. The business group discussed their plans for expansion. – İş grubu, genişleme planları hakkında tartıştılar.
17. The art group displayed their work at a local gallery. – Sanat grubu, yerel bir galeride eserlerini sergiledi.
18. The group of friends planned a surprise party for their friend’s birthday. – Arkadaş grubu, arkadaşlarının doğum günü için sürpriz bir parti planladılar.
19. The language group practiced speaking with native speakers. – Dil grubu, yerli konuşmacılarla konuşmayı prat

ik ettiler.
20. The support group provided emotional support for those going through difficult times. – Destek grubu, zor zamanlar geçirenler için duygusal destek sağladılar.